Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Mazlum Ok Anlattı Bende Yazdım,Sizlerde Yorumlayınız

          Xızır’ın Önemi ve Toplumdaki yaptırım Gücü

Xızır Orucu inancımızın temel taşlarından ve hatta en önemlisidir diye biliriz.Xızır günleri geldiğinde bu günlerin toplumuzda ne kadar önemli bir yer tuttuğunu daha iyi anlamamız için geçmişte  yaşanılan bir kaç anıyı burada yazarak sizlerin bilgisine sunmak istedim.5.Kurmeş Şenliği çalışmaları çerçevesinde  bugün OK ailesini ziyaret ettim.Murat Azak ile birlikte Mazlum Ok’un evine gidip kendilerine 3 saatliğine misafir olduk.Evde Sabır ve oğlu Murat Ok vardı, Murat ile dernek çalışmaları ve köyde yapacağımız şenlik üzerine sohbet ettik yaklaşık yarım saat sonra Mazlum Ok’ta eve geldi ve sohbetimiz koyulaştı, gerek dernek çalışmaları gerekse geçmişte köyümüzde yaşanan sorunlar üzerine sohbet ettik, bu sohbetler esnasında Mazlum Ok Xızır orucunun son gününde başlarına gelen bir meseleyi anlatırken bende bu anı not aldım, not aldım çünkü çok önemli bir olguya temas etti ve yaşanılan olaylar sonrası  Xızır’ın son gününün toplumumuzda var olan kırgınlıkların ve anlaşmazlıkların tereddütsüz bir şekilde nasıl çözüldüğünü Mazlum’un dilinde dökülen sözcüklerde daha iyi anladım,bakınız mazlum neler anlattı sizlerlede paylaşayım.

Xızır Günlerinde Bağışlama

Xızır’ın son gününde bir bayan bir başka evi ziyaret ettiğinde o evin sahibi bayana mutlaka birşeyler bağışlar.Bu yakınlık derecesi  ve aralarındaki husumet ilede ilintilidir.Bu durumlar  bağışın büyüklüğünü belirleyebiliyor.

Mazlum Ok’un nenesi rahmetli Sulte Xızır’ın son günü rahmetli Reşo’nun evine gitmiş,Reşo’da bu ziyaret karşısında Kani Paçkan’nın(köyün çeşmesi) üzerindeki arsasını Sulte’ye hediye etmiş.Bu anlatımla birlikte Xızır’ın töremizdeki yerinin ne kadar önemli ve yaptırım gücüne sahip olduğunu belirten Mazlum OK- şakayla ben bu meseleyi anlatıyorum ama birde Şixe arsayı istemesin başıma iş açmayayım-diyerek takılmadanda edemedi. Fakat bu bağışlama olayı tapu dairesinin tapulama işlemleri için köye gelmesiyle Yusuf Özçelik (Huso) tapu memuruna tam o arsaya gelinirken “dur” demiş ,burdan bu yana başkasınındır demiş. Kadastro’da bu yer Mazlum Ok’un üzerine tapu edilmiş fakat yer Reşo’nundur.Bu durumdan dolayı köyde 10 kişi Mazlum’u  şikayet etmiş ve mahkeme 3 yıl sürmüş sonuçta Mazlum haklı bulunmuş davayı kazanmış,bu arada itirazlar devam ediyor,şikayet edenler Musa Kurt’u şahit olarak göstermişlerdi.İlkbaharda Mazlum Ok ve Şerif Kurt köme giderken yolda Musa Kurt ile karşılaşırlar,Şerif Musa Kurt’a soruyor:

-Muse tuye heri ku wa çı acele?

Muse: Şixe eze herım keşfe,jı xelo’da şahide bıkım

Şixe: Muse peki bave me wa zeviya gırt da Mexse,tuye heri be,  va şune şune Mexse nıne? Bave me tı mezelda e jı tera çı be? Wa keşfa ya Mezlum nıne? Çıma Mazlum nahe?

Muse gudahri nekır u wı rıya wxe ket çu.

Şerif bu arada Mazlum’a soruyor: Keşif geliyor mu yoksa gelmiyor mu?

Mazlum’da yok öyle bir şey yok diyor,dönüşte tekrar Musa ile karşılaşan Şerif :Musa hayırlı olsun sen ifadeni vermişsin? Musa’da yok yahu kimse gelmedi boşuna bekledim...

 Burada anlatılmak istenen Xızır’ın son gününde bağışlanan tarlanın geri alınmayacağıdır.İnançlarına sadık kalan köylülerimiz bugünkü koşullarda böyle bir bağış yapabilirler mi? Yapamazlarsa neden? Burada bağışlanan arsanın büyüklüğünden ziyade insanlarımızın o dönemdeki tutarlılığı göz önüne alınmalıdır.Bir Başka Örnek:

 

Mazlum’un eşi  sabır Xızır’ın son günü Mıde’nin evine gider Rahmetli Mıde bu ziyaret üzerine Sabır’a bir tarla veta İnek bağışlamak ister,Sabır’ın eşi Mazlum Ok buna karşı çıkar ve Kabul etmezler.

 

Bir Eşek’e Biçilen Değer ve Xızır’ın Önemi

Mazlum Ok sohbetine ve anlatımlarına devam ederken bazen esprili bazende hüzünlü bir ses tonu beliriyordu,nede olsa anne ve babasından kaybettiği köylü dostlarından ve yaşadığı hayatın geçmiş kesitlerinden bahsediyordu. Babası Rahmetli Mexse 40 dönümlük arsasını İbo Huze’ye bir eşek karşılığında vermişti. İboda Huço Keko’ya bu arsayı satmıştı.Tapu kadastro burayada geldiğinde mazlum Ok Orcana gidip Şirin Eral ile görüşmüş,Şirine benim babam bu arsayı hernekadar bir eşek karşılığında vermiş olsada ben buna razı değilim demiş ve itiraz etmiş, Şirin’de Huço’yu (H.Yer) çağırmış. Ve Huçoya mazlumu razı etmesini söylemiş böylece şikayet olmasın demiş,Huço’da bırak gitsin şikayet etsin ben razı etmem demiş bunun üzerine Mazlum Ok gidip mahkemeye itiraz dilekçesi vermiş, bu dilekçeden sonra tam 4 yıl geçmiş ve mahkeme kararını Mazlum’dan yana vermiş, bunu duyan Huço Xızır orucunun son günü elinde çeşitli kesekağıtları ile (Meyva vb hediyeler) mazlumun kapısın çalar ve içeri girer.Misafir kabul edermisiniz? Diye soruyor.Mazlum ve eşi buyur der (O zamana kadar mahkemelik durumlarından dolayı  biribirlerine küstüler). Orucunu açmak üzere yemeğe oturdular tabi Mazlum Huço’yuda buyur etti,fakat Huço ben yemem demiş,ben Xızır’ı aldım size geldim ya beni öldürürsün yada tarlayı verirsin. Araya Xızır girince Sabır Mazluma -mademki Xızır’ı almış gelmiş sende bu tarlayı ver gitsin,bu tarlada bize hayır gelmez-, Mazlum’da Huço’ya gel yemeğini ye ben Xızır’a tarlayı veriyorum diyor. Huço’da mazlum’a mahkeme 4 yıl sürdü masrafın oldu bende sana bir katkı sunmak istiyorum demiş.

Diğer gün birlikte kalkıp hakime giderler ve bağış dilekçesini sunarlar,bunu okuyan hakim mazluma çok sinirlenir,bu ne şimdi diye sorar senin kafanda var mı? der.Mazlum’da hayır hakim Bey benim kafamda yok hatta akıllıyım ben ama bugün bizim için çok önemli bir gündür.

Hakim ne günüdür ? diye sorar Mazlum’da bugün Xızır günüdür,biz  Xızır gününde 40 değil 100 dönüm olsada bağışlarız. Bunu duyan hakim orda eğilip kendi elini öper ve “ya xızır der bizde büyük güç Xızır vardır” arsanı bağışlayabilirsin demiş ve Huço’yada bu iyiliği asla unutma  demiş.

 

 Sevgili okuyucular burada anlatılanları yazarken Atatalarımız için çok önemli olan ve dinimizin temel direği de denilen Xızır lokmasını asla bir kenara bırakmamak gerekir bunun gericilikle yorumlamak yapılacak en büyük hatadır,nitekim yoksul insanlara yapılan bu bağış toplumumuzun çok eskiden beri nasıl bir dayanışma içerisinde olduğunun ispatıdır.Çok söze gerek yok yorum sizin.

A.Haydar Gürbüz