Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Ceylan Önkol'un hayati film oldu

image

Askeri tesislerden hedef gözetilerek atılan havan topuyla parçalanarak hayatını kaybeden Ceylan Önkol’un hayatı film oldu. Ceylan ve savaş mağduru diğer çocuklar anısına, Ferit Karahan tarafından Batman’da başlanan filmin çekimleri tamamlandı.

Diyarbakır Lice’ye bağlı Şenlik mezrası sınırlarında bulunan Yayla Karakolu 28 Eylül'de atılan havan topuyla hayatını kaybeden Ceylan Önkol'un hayatını anlatan ‘Beriya Tofanê’ (Tufandan Önce) filminin çekimleri tamamlandı. 16 dakikalık filmin yönetmeni Karahan, savaşlarda hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen en çok mağdur olan çocukların durumuna dikkat çekmek istediklerini söyledi.

Senaryosunu Harun Özmen ve Ferit Karahan’ın yazdığı ve Batman’da çekilen film, Ceylan Önkol şahsında bölge çocuklarının yaşadığı devlet, aile ve mevcut koşullar üçgenindeki ikilemini anlatıyor.

Asıl işi reklamcılık olan Karahan, “Ceylan’ın ölümünden sonra onunla ilgili bir film yapıp bir şeyler adamak istedim. Batman’da bazı arkadaşların teşviki ve desteğiyle başladık filme. Bölgedeki o savaş kalıntılarını anlatmak istedik. İki ay falan hazırlık çalışmaları sürdü. İki günde çektik ve bir ay kurgusu sürdü. Ailesiyle görüşmedik çünkü kurmaca bir şey bu film. Oradan feyiz aldım ama bu sonuçta bizim kurduğumuz bir film. Filmi bütün savaş mağduru çocuklara adadık. Ceylan son derece gözümüzün önünde gerçekleşen bir olaydı. Son zamanlarda gelişen bir olay olduğu için o biraz ayrı tutuluyor. Ben daha önce İHD’nin bir çalışmasında yer aldım. Mayınlarla ilgili bir çalışmaydı. Çocukların hayalleri, gelecekleri, gelecekleri, ailelerin durumları, devlet baskısı altında olmalarının durumu gibi sorunlarını gördüm. O zamandan gelen bir istekti böyle bir film yapmak” diye konuştu.

Türkiye’de en küçük çözüm önerilerinin bile fırtınalar kopardığını ancak her şeyin arasında çocukların mağdur edildiğini ifade eden Karahan, “Aslında filmimizin kahramanı iki durum arasında sıkışmış durumda. İki gemi var soyut olarak, biri baba biri devlet. İkisi kendisine çekmeye çalışıyor karakterimizi. İki gemi arasında bağlı bulunan bir durum gibi. Onun üzerine kurmaya çalıştık. Bu ülkede en büyük çözüm önerisi bile büyük bir tufan olabiliyor” dedi.

Minimalist bakış açısıyla çekmeye çalıştıkları filmde tamamen o bölgeye has metaforlar üzerinden hareket ettiğini kaydeden Karahan, “O bölgeyi çok iyi biliyorum. Orda doğdum büyüdüm. Oraya ait bir yaşamımız var. Kendi doğallığından, Mezopotamya’ın kendi doğallığından gelen bur durumu var filmin. Kadının öykü anlatması buralara has bir mevzu. Oradakilerin doğal halleri içinden, rutin yaşamlarından gelen bir dil oluşturmak istedik. Çekim aşamaları çok sıkıntılı geçti. Ön hazırlığını çok iyi yapıyorum. Ben bir reklamcıyım ve bütün bu aşamaları son derece profesyonelce yapmaya çalışıyorum. Hepsinin storyboardalırını çizdim. Alt yapısı üzerinde uzun süre çalıştık” diye konuştu.

Fiili bir sıkıntıyla karşılaşmamış olsalar da bölgede film çekmenin zahmetli ve zor bir iş olduğunu sözlerine ekleyen Karahan, “Bölgede bir film yapmak çok zor. Devlet çok paranoyak, insanlarımız çok paranoyak çünkü. Orada zorluklar yaşadık tabi ama yapımcımızın her şekilde sahiplenmesi ve zorluk çıkarmaması sayesinde üstesinden gelebildik” dedi.

Yatılı Bölge Okulları ile ilgili bir film çekmek istediğini, bunun için bakanlıktan senaryo desteği aldığını ve önümüzdeki dönemde bu filme de başlayacağını aktaran Karahan, filmi ilk başta olabildiğince çok sayıda izleyiciye ulaştırmaya çalışacağını, daha sonra da bütün festivallere başvuracaklarını belirtti.

Filmde, Ömer Şahin, Taies Ferzan, Ayhen Eren ve Zilan Alkan rol alıyor.

ANF NEWS AGENCY