Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Kamuoyuna Zorunlu Açıklama

25.02.2013 tarihinden başlayarak 15 Mart 2013 tarihlerine kadar bazı haber ajanslarında kardeşim Z.Gürbüz hakkında çeşitli haberler yapılmakta ve suçlanmaktadır. Bu haber ve suçlamaların asılsız olduğunu, kardeşimin bilinçli bir şekilde özellikle hedef seçilerek yapıldığını belirtmek durumundayım, Bu aslısız suçlamalarıyla kardeşim, suçluymuş veya suç işlemiş gibi sorgusuz sualsiz  kamuoyuna sunulmakta hukuk dışı yöntemlerle,antlaşmalarla iadesi istenilmektedir. Kardeşimin yukarıda bahsi geçen tarihler arasında yapılmış haberlerle hiçbir ilgisinin olmadığını bu suçlamaların tamamen kasıtlı olduğunu,uluslararası bir komplo girişimi olduğunu belirtmek durumundayım.


24 Şubat'ta Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye ziyaretinde, Erdoğan Almanya'daki siyasi suçluların iadesini istemiş ve bir liste sunmuştu , yine  Mart ayında Yunanistan Başbakanı Samaris'in Türkiye'yi ziyareti sırasında iade talepleri konuşulmuş ve çeşitli listeler sunulmuştur. Hukuk sürecinin işlediği ve henüz sonuçlanmadığı bilinmesine rahmen kardeşim hakkında bilinçli bir şekilde hukuka aykırı yapılan bu haberlerin ve iade istemlerinin aslında TC nin sürekli başvurduğu bir yöntem olduğu bilinmektedir. KCK davasında tutuklu binlerce Kürt siyasetçisinin haksız ve hukuksuz birşekilde hala bırakılmaması Türkiye'nin insanhakları karnesinin ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne sermektedir. TC nin iade isteminin sadece kardeşimle ve bugünle sınırlı olmadığını bundan öncede yüzlerce devrimci, Kürt yurtseverleri için başvurularının olduğunu biliyoruz.

Devrimci demokratik aydın, yazar, düşünür kısacası kendilerine muhalif olan herkesimi düşman gören bir zihniyetin sonucu olarak uygulanan bu baskıların ve antidemokratik uygulamaların uluslararası alanlara taşınmak istenmesi hiçkuşku yokki ileriki süreçtede insanhaklarına karşı daha büyük suçların işlenmesine hukuksuzlukların oluşmasına vesile olacaktır.İnsanların artık hiçbir yerde güvende olmamasını sağlayacaktır. Bilinçli bir şekilde kaldıkları yerlerin adreslerinin verilmesi can güvenliklerinin tehlikeye atılmasını sağlamaktadır, nitekim Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiside bunu açıkça kanıtlamaktadır.Bunların yaşanmaması için bu komploların boşa çıkarılması zaruridir.

Ailemize yönelik komplo diyebileceğimiz bu girişimler 1984 lü yıllarda Van' da okurken ilk bana karşı yapılmış ve benim okulumdan, memleketimden ayrılmama neden olmuştu. 1992 yılında kızkardeşim Nazlı Top'u gözaltına alan polisler bu süreci kardeşimin eşi Nadiye kızı Ezgi ve son olarakta eniştemiz Mahmut Top'un Aralık 2012 yılında Belçika'da hukuksuz bir şekilde gözaltına alınarak TC'ye iade edilmek istenmesi takip etmiştir. Fakat gerek Belçika kamuoyunun duyarlılığı ve gerekse devrimci demokrat kurumların sahiplenişi sonucu Top'un iadesi durdurulmuştur. Bu süreci diğer aile bireyleri üzerinde de devam ettirdiler. 

13 Şubat'ta Yunanistan'da siyasi sığınma talebinden ötürü çıkarıldığı yerel mahkemede savcı tarafından tutuklanan kardeşimin Türkiye'ye iadesinin istendiğini basın tarafından öğrenmiş bulunmaktayız. Kardeşime yönelik çıkan bu haberlerin hangi kaynaklardan servis edildiğini (tahmin etsekte) bilmiyoruz ama çok önemsediğimizi, kardeşimin bu suçlamalara bakıldığında olası bir iade sonucu hayatının tehlikede olacağını ve uzun yıllar haksız yere hapiste tutulacağını düşünüyoruz. 

Yunanistan'ın bu asılsız suçlamalara inanarak kardeşimi iade etmemesi için ailesi ve yakınları olarak bizlerde çeşitli girişimlerde bulunmaktayız. Önümüzdeki süreçte duyarlı devrimci demokrat ve insanhakları yanında olan tüm kuruluşlarla birlikte bu süreci takip ettiğimizi, edeceğimizi belirtmek isteriz.

İnsanların en doğal hakları olan siyasi sığınma taleplerini rededilmesi ,insan haklarının yok edilmesi demektir, Türkiye'nin Kürt sorununda barışçıl söylemlerinin aslında hiçbir samimiyetinin olmadığı uluslarası ilişkilerinden de görülmektedir. Kardeşimin Türkiye'ye iade edilmemesi için hertürlü yasal ve demokratik hakkımızı kullanacağımızı ileriki süreçte duyarlı kamuoyu ve dostlarımızla bu komployu boşa çıkaracağımızı ümit ediyoruz. 

Türkiye'de yayın yapan bir takım medyanın bu haberleri vermesi benimde bu anlamda bu açıklamayı yapmamı zorunlu kılmıştır.

Ali Haydar Gürbüz