Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Direnenler´in Diyarı Dersim

Kosmopolitik yapısıyla,isyanıyla,direnişiyle çığlığını yükselten,30 yıl boyunca olağanüstü halle yönetilen kızları ve oğullarıyla dövüşenlerin memleketi , yüzyıllar boyu acı ve kederden başka hiçbir yaşamadı Dersim halkı ve yaşamaya devam ediyor.
Şeyh Said´den,Seyid Rıza´lardan Alişer´lere,Zarife´lerden Anafatmalara uzanan direniş geleneğinin şehri  Dersim.Yıl 1925 Şeyh Sait önderliğinde başlayan kürt isyanında Şeyh Sait ve isyanın 46 önderi idam edilir. Ama katliam bununla sınırlı kalmaz ve esas olarak dağ başlarında,yolboylarında dere kenarlarında katledilen onbinlerce insana ulasır. Binlerce kişi ele geçirildikleri yerlerde yargısız infazlarla katledildiler.
 
1937de dağları yeni bir yangın sarar.Uçaklarla,tank ve toplarla 1937 baharında büyük taaruz başlar.Gerekçe,,isyan ettiler,devlet isyanı bastirmaya gitti.Büyük taaruz icin öne sürülen koşul seyit Riza’nın teslim olmasıydı.Seyit Rıza teslim olduğu taktirde silahlar susacak,katliamlar duracaktı.Dersim katliamları sırasında yaşanan vahşet osmanlının yavuz döneminde alevilere uyguladığı katliamları ve ermeni katliamlarını aratmaz. Katliamı yapan askerlerden karslı A.Demirtaş katliama ilişkin anlatımlarından,köylüleri topluyor,bir araya getirip sizleri koruyacagız,kurtaracagız diyerek dere kenarlarına veya uygun gördügümüz yerlere götürüp makineli tüfeklerle tarıyorduk....kadın,çocuk,bebe,ihtiyar,genç demeden hepsini öldürüyorduk...
 
.Tujik dağı eteklerinde mağaralara sığınmış olan yüzlerce çocuk,kadın mağaraların ağzından ateş yaktırılarak içeriye boğucu tütsü verilmiş ve icerdeki insanların bir çokları dumandan boğularak veya boğulmamak için dışarıya kendini atanlar dahi süngülenerek katledilmişlerdir.Binlerce genç kadın ve kızlar namuslarını korumak için kendilerini ucurumlardan ve munzur suyuna atarak intihar ediyorlardı.Bu dönemde Munzur ve Fırat suyunun üzeri insan cesetleriyle doluyor sular kann kırmızı akıyordu.O dönemi yaşayan Menez Akkaya ´´Henüz bir genç kızken yaşadıgı kabusu,daha dün gibi hatırlıyor.bütün köy halkını topladılar.200-300 kişi vardı.Hepimizi çay kıyısına götürüp öldürdüler.Biz üç kişi kurtulduk.Ben ağaca yapıştım,öyle kurtuldum.Günlerce aç susuz ölülerin içinde kaldık.Öyle olmuştu ki korku diye birşey kalmamıştı.diyordu.
 
Dersimde yaşananlar dünya tarihinde eşine ender rastlanacak bir katliamdı.1937 mayıs ayında başlayan 1938 kış aylarında son bulan Dersim isyanı adı altındaki iç savaş 100 bin civarinda insanı tesiri altına almıştı.Savaşın getirdiği maddi kayıp milyarlarla ifade ediliyordu.
Dersimde yapılanların manevi zararı o devirde açılmış,ve hala kapatılmayan,hesap verilmeyen,zararı ödenilmeyen,binlerce insanın katillerinin hala yargılanılmadığı,asılarak yok ettiklerini sandıkları Dersim önderlerinin mezarlarının yerinin dahi bildirilmeyen,hala kapatılmayan ve kapatılmayacak yaralardir.
Türk ceza kanunu kendi hak ve hukukunu hiçe sayarak bir hafta sonu Dersim liderlerinin aşılmasını,her asılanın ayrı bir yerde,asılanların birbirini görmemesini talep ediyordu.Bu şartı yerine getirenler insanları asmak için geceyarısı bir cellat buldu.14-15 Kasım 1937 de Elazığ buğday meydanında 7 insan idam edildi.
 
Bir pazar günü Ankara’dan görevli gönderilen Ihsan Sabri Çağlayangil tarafından yeni savcı atanarak tatil günü mahkemenin  acılmasını sağlamış ve ardında tüm hukuk kurallarını ihlal ederek idam kararı çıkartılmıştı ve ertesi gün karar infaz edilmisti.
Idam edildiginde 75 yaşında olan Seyid Rızanin yaşı küçültülerek idam kararı hızlandırılmıştı.Seyid Rıza ve arkadasları idam sehbasına giderken dahi hiç kimseye taviz vermeden savcıya´´sen beni Ankara´dan asmak için mi geldin? Son sözü sorulduğunda ´kırk liram ve saatimi oğluma verin dedigi sırada Fındık Hafiz asılıyordu.Seyid Riza ve arkadaşları Elazığ Buğday meydanında daragacına giderken,meydan doluymus gibi karanlığın boşluğuna seslenerek ölümsüzleştiler.
 
´´EVLADI KERBELAYIH,BI HATAYIH,AYIPTIR,ZULÜMDÜR,CINAYETTIR“ sloganlarıyla celladı itip ipi boynuna geçiren,sandalyeyi ayağıyla iten Seyid Rizan’ın idamı Dersim halkının, kadının, çocuğunun, erkeğinin idamıydi.Ezilen yok edilmeye çalışılan bir halkın idamıydı.
 
 73 yılında Seyit Rıza ve arkadaslarını saygıyla anarken,Kasım ayı şiddete karşı ay olması vesilesiylede Dersimli kadınlarin 38’de ve günümüzde yaşadığ vahşet,taciz ve tecavüzlere,evlerinden yurtlarından edinip sürgünleri yaşatanlara.... Dersimli, ilerici kadınlarında hesap sorması onurlu geçmişlerine sahip çıkmasını umut ediyorum.Ayfer Ber