Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DERSİM 37-38

DERSİM 37-38

AYFER BER

srizaİnsanlık tarihi henüz insanlık suçları ve insan hakları gibi kavramları bilmezken Sömürgecilik çağında Asya,Afrika  -Birinci dünya savaşlarında büyük katlıamlar yaşanmıştır.  -Özel olarak Türk Yunan savaşında 1915-1923 yıllarında Ermeni,Süryani ve Rumlar  -2 Dünya savaşı eşiğinde 1937-1948 ise Dersimliler,Yahudiler katledilmişlerdir.
-Son 30 yılda Kürdistan,Ruanda,Bosna hersek gibi ülkelerde savaşlar ve katliamlar yaşandı ve yaşamaya devam ediliyor.  Türkiyede 1 milyon Ermeni 1915,1921 Koçğiri,1925 Seh Said,1927 Zilan,1937-38 Dersim,  MARAŞ,SİVAS,GAZİ,GEZI,SURUÇ,ANKARA,CEZAEVLERİ KATLİAMLARIYLA Türkiyede katliamlar ülkesi olarak tarihte yerini alan ülkelerin başından gelmekte. 
Dünya tarihine baktığımızda katliamlar kitlesel kırımların hepsi tıpa tıp aynı değildir.  Buna bağlı olarak açık ve yoketme niteliğindedir.Yani planlı ve proğramlı ve sistemetiktir.Bu ise GENOSİDE yani SOYKIRIMDIR.  Dersimdede yaşanılan planlı proğramlı bir soykırımdı.Yüzlerce sefer denenmiş hiç birinde başarılı olunamamış en sonundada yok ederek,sürğün ederek yok etme ve asimilasyon politikasını 1937-38 Dersimde işlenerek dünya tarihinde eşine ender rastlanan bir soykırım yaşatılmıştır . 
   Dersim 38 NEDENLERi? 
Dersim 38 nedenlerine bakıldığında 1 emperyalist paylaşım savaşında sonra adına 7 düet denilen Emperyalist Devletler Anadoluyu işğal ettiklerinde Kürtler ve tüm azınlıklar bu savaşta etkin savaştılar.  Beraber kurtarılan ortak bir ülkede çok doğaldırki anadilde eğitim,öğretim hakkı başta olmak üzere Türklerin yayarlandığı tüm hak ve özgürlüklere sahip olmak,eşit yurttaş olmak istediler.  Ama Tıpkı buğün olduğu gibi Tek bayrak,tek dil,Tek millet-İster kabul et istemezsen yok edileceksin mantığıyla yeni kurulmakta olan Cumhuriyetin önünde engel görülen Önce Ermeniler,Suryaniler,Kocgiri ve arkasında Dersime büyük taaruz başlar.  Demokratik özerklik formülünde ısrar edenler Koçğiride Alişer,Dersimde Seyit Rıza,Nuri Dersimi gibi önderler hedef alınarak Dersimi yok etme politikaları uygulanır.     
4 MAYIS KARARI 

4 Mayıs 1937'de toplanan bakanlar kurulu bir karara imza atar.'Tunceli Tenkil Harekatına dair Bakanlar Kurulu Kararı' başlığı taşır imzalanan metin.Kararda silahlı direnişçilerin imha edilmesi,köylerin yakılması-tahrip edilmesi,geride kalanların sürgün edilerek Dersim'in bitirilmesi öngörülür. Karar metninin üzerinde "Atatürk ve Mareşal'in huzurları ile tetkik ve mütalaa edilerek aşağıdaki sonuca varılmıştır" şeklinde bir not düşülmüştür.Yani emri veren zat Atatürkün kendisidir.Cumhurbaşkanı ve genelkurmay başkanı bakanlar kurulunun bu toplantısında hazırdır ve kararın ortağıdır.Biz bunu dönemin MGK'sı diye okuyabiliriz.Ve siyaseten de bunun anlamı,sözkonusu olanın bir hükümet kararı değil bir devlet kararı,devlet iradesi olduğudur.Yani bu,düpedüz devletli bir soykrımdır.Piyadesinden genelkurmay başkanına,özel yetkili valisinden hükümet sahibi CHP'sine,savcısından cumhurbaşkanına dönemin tüm görevlileri suçludur.Hepsinin de halkımızın kanında eli vardır..
DERSİM38 NELER OLDU   
Dersim 1937-38 de yaşanılanlar dünya tarihinde eşine ender rastlanacak bir soykırımdı.1937 Mayısında başlayıp 1938 kış aylarında son bulan Dersim isyanı altındaki iç savaş 100 bine yakın insanı tesiri altına almiş,savaşın getirdiği maddi kayıplar milyarlarla ifade edilmektedir.  Gerekçe isyan ettiler.Seyit Rıza ve arkadaşları teslim olunca katliamlar duracak,savaş son bulacaktı.Seyit rıza ve arkadaşları yakalanır.Bir gece vakti yaşı küçültülerek,oğlununda yaşı büyütülerek 7 arkadaşıyla birlikte idam edilir.Ama katliam bununla sınırlı kalmaz Dersime büyük taarruz devam eder.Taş üstünde taş bırakılmaz.  Kemal Atatürk, soykırım kurbanı çocukların kaldığı yetimhaneden evlatlık alarak Türkleştirdiği Ermeni asıllı Sabiha Gökçen'in beline tabancasını bağlayıp kadın pilot olarak Dersim soykırımına gönderdi.  Onbinlerce yaşlı ,kadın ,cocuk demeden kıyımdan geçirildi,kurşuna dizildi,diri diri yakıldı.Köyler dağlar bombalandı.Dersimin dereleri mevsimler boyu kan aktı.Kefensiz gidenlerin ölü bedenlerini taşıyamaz oldu Munzur.Munzurun üstü insan cesetleriyle doldu. 
  
   SOYKIRIM SONRASI NELER YAŞANDI?

Ölenler öldü.Ya kalanlar birbirinden kopartılarak sürgüne yollandılar.  Savaş sonrası Çocuklar ailelerinden alınarak evlatlık yatılı asimilasyon okullarına verildi.Kemalist devlet katliam kışlalarını yatılı uygulama okullarına çevirip yeni nesilleri Kürtlük ve Kızılbaş Alevilikten uzaklaştıran asimilasyona başladı.  Soykırımdan bir eser bırakılmaması için bütün il,ilçe,köylerin isimleri Kürtçeden Türkçeye çevrildi.Soykırımı gerçekleştirenlerin ismini okullara,hastanelere,cadde ve sokaklara verildi. 
  
  
   CALI TANIKLARDAN DERSİM38 SOYKIRIMI   
İşte geçen sene katliamın son tanıklarından şu an Fransa Strasburgda oturan  ZERE GAYER anlattıkları 
 
“ERKEKLERİ ÖNCE GÖTÜRDÜLER
Annem Sultan babam Yusuftur. Tam ayran yapmak isterken Askerler geldi erkekleri hepsini seçip götürdüler.Yaşlılar,kadınlar ve çocuklar kaldık.Hepimiz ağlamaya başladık. Seğedige götürdüler. Ses geldi Tujik baba dediki gelin bizde gidelim.Hepimizi katlederler diye gitmek istemedim.Ben ağladım yok gitmeyelim dedim orda bizi öldürecekler.Ben gitmek istemeyince dediler gelin Zereyi dinliyelim gitmeyelim.
KADINLARA TECAVÜZ EDİLİYORDU
Annem Sultan.Hamileydi kardeşimle.Bizi Çengel dağına doğru götürdüler.Kadınlara zulüm,tecavüz yapılıyor sonra öldürüyorlardı. Annem Türk askerlerinin eli bana değmesin diye önce kardeşimi arkasında kendisini uçurumda attı. Kardeşime o an Bir şey olmadı sonra bademcikten öldü.Annem ve kardeşim yaralıydı.Askerler annemi kardeşimi alıp götürdüler.Kardeşimin başını bağladılar. Hamile olan annemin karnı yarıldı.Bir gözünü oan kaybetti,diğerini ise sonra kaybetti.Diğer kadınlarda kendilerini uçurumlardan atıyorlardı.Bazıları kurtuluyor bazıları kurtulmuyordu.
İNSAN CESETLERİN ÜZERİNE KÖPEKLER ÜŞÜŞMÜŞTÜ
Bizde kendimizi bizi görmesinler diye kardeşim Elifle başka bir kayalıktan attık.Kollarını gösteriyor halen izlerivar.Gelip bizi çıkardı askerler.Askerlere yamek hazırlıyan biri bizi gördü Kürttü.Karnımız açtı anladı bize yemek vermek istedi.Biz yemek yemedik.Almadık ekmeklerini.Kaçtık tanıdıklara raslandık.Bizide alıp Tavuk köyüne doğru gelince birde ne görelim.Dereler,taşlar,ovalar,kayalıkların dipleri hepsi insan cesetleriyle doluydu.Korkudan ne yapacağımızı nereye gideceğimizi şaşırdık.Öyle olmuştuki insan cesetlerin üzerine köpekler üşüşmüştü.Hozata gitmeden Tavuk köyüne gitmişlerdi..Toprağın üstü insan cesetleri vardı.Hepimiz kaçtık saklandık bir mağarada.Bir gün Tavukta kaldık.Hozata gitmek istedik. BİZE
KANLI SU GETİRDİLER
Çok susamıştık acıkmıştık.Su istedik.Getirdikleri su kan doluydu.Nasıl içelim suyu.İki tane genci öldürüp kesip suya atmışlardı.Kardeşlerimizin kanını bize vermek istiyorlardı.Çok utanç verici bir şeydi.Yukarı doğru giderken ekmek yapmak için buğdaylar vardı.Ekmek yapmak istedik baktıkki buğdayların içinde insan cesetleri dolu.Çok zulüm gördük.Toplu katlediyorlardı hepimizi.Sonra köyümüze geri döndük.Olaylarda bitmişti.Hayatta kalanlar evlerine dönüyorlardı.Bazılarını sürgüne,bazılarını ise evlatlık veriyorlardı.
ÖKSÜZ ÇOCUKLARI EVLATLIK VERİYORLARDI Amcamın ismi Müslümdü.Amcamı önce İzmire sonrada Bileciğe sürgün ettiler.Daha sonra geri döndü.Öksüz çocuklar Pertek başta olmak üzere bir çok yerlere evlatlık verdiler.
SOYKIRIMIN izleri
Uzun yıllardır bu çalışmaları yürüten biri olarak   izlenimlerimi   ilerki zamanlarda derleyip yazmayı düşünüyorum. Bütün dünyada olduğu gibi “Stockholm sendromu” söylemi Dersim içinde ne yazıkki geçerli. En çok beyaz Türk hayranlığı,kendini başka bir halk olarak tanımlayan,biz Kürt değiliz felanca yerden geldik şuyuz gibi inkarcı politikayla yıllardır savaşan dik duran ne yazıkki çok az insanımız mevcut bu çalışmalarda. Bu noktada değerli hocam  Haydar Işık,yazarlarımızdan Memet Bayrak,Munzur Çem gibi aydınlarımız, çalışmalarımızın en önemli değerlerimizden.Kısacası Chp ye çalışan kendini inkar eden zihniyetlerde bu akımlara hizmet ederek kendi  yaşam ve duruşlarında Dersim halkının değerlerine çok zarar verdiklerini düşünüyorum. Bana göre ortada oynamak herkese göz kırpmak yerine benim duruşum bu ben buyum demek en dürüstü.Ben hep böyle yaptım ve yaşamım boyunca değerlerimde,kişiliğimde hiçbir zaman ödün vermedim ve vermeyeceğim.Dersim denilince avrupada ,Kurmeş derneği ve insanının dik duruşu herkesçe örnek takdir edilmesi gerekir.Ülkedede DAM,İzmir Dersim,Alibey Köy,Pertek derneği,Dedef ,Dersim,NewedeDersim gazeteleri gibi kurumlarda bu noktada iyi net duruşları mevcut ve bütün kurumların bu noktada duruşlarının net olması gerektiğine inanıyorum.
Çünkü
*Dersim SOYKIRIMI BARAJ VE HESLERLE HALEN DEVAM EDİYOR
*Çünkü Kemalist sistemin yaptığı soykırımın devamını Akp hergün insanlarımızı katlederek yaşıyoruz.
*Kutsal mezar taşlarımıza saldıran,cemevlerimizi bombalayan zihniyet yeni soykırımlara zemin hazırlıyor.
*Bunun için daha fazla SOYKIRIM ve KATLİAMLARA karşı durma zamanı diyerek,
Elazığ Buğday Meydanı'nda
idam edilen
*Seyid Rıza
*Wuşene Seydi
*Fındık Ağa
*Hesenê İvrayim
*Aaliyê Mirzali
*Hesen Ağa
*Ressik Wuşeni saygıyla anıyorum