Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

QELEM (MEŞE)-Aziz Öz

Kendimi bildim bileli, meşe ağacını hep çok sevdim. Onu kendime hep çok yakın hissettim. Nerede olursam olayım, hangi mevsimde olursam olayım, hangi yaşta olursam olayım meşe ağacını kendime en yakın, en hakiki dost gördüm. Meşe ağacı gördüğüm her yer bana tanıdık, bildik bir doğa gibi gelir. Orayı daha önce tanımışım, görmüşüm gibi yakın bulurum kendime. Çocukluğumun anayurdudur meşe ağacı. Çocukluğumun öyküsüdür.

Daha eşitlikçi gelir bana meşe ağacı, birbirine gölge etmez, komşu komşu, kardeş kardeş, öbek öbek yaşama sarılır. Hepsi sanki halaya durmuş gibi dizilir. Meşe ağacının "arsızlığı", inatçılığı, ateşe ve susuzluğa dayanıklılığı, kimseye muhtaç olmayışı çok çekici gelir bana. Havaya, koşullara, "kimseye" aldırmaksızın şarkılarını söyler, hayata tutunur, çoğalır da çoğalır. Tembellik yapmaz, yapraklarını, rengini değiştirir mevsimden mevsime. Hangi mevsim olduğunu, kışın yaprak yoksulu yazın yaprak zengini meşe ağacı söyler sessizce. Doğal renkleri görmek için insanın yüzünü meşe ağacına dönmesi yeterlidir, yeşilse yeşil, kırmızıysa kırmızı, sarıysa sarı her tonuyla. Mevsimlerin tadını çıkarmak için meşe ağacını izlemek gerekir. Kimi zaman bir sonbahar resmi olur, kimi zaman ilk bahar resmi. Kışı ya da yaz resmi olmayı da asla es geçmez. Her mevsimi kendisine yakıştıran ya da her mevsime yakışan ağaç. İlkbharda çoşku ve devinim, yazın çalışkanlık, sonbaharda hüzün ve kışın durgunluk hissi verir.

Kendisiyle birlikte olan canlıları, aç bırakmaz. Her mevsim doyurur onları. Kimi zaman palamut olur, kimi zaman tomurcuk olur, keçiyi, koyunu peşinde koşturur. Kimi zaman yakacak olur insanı peşinde koşturur ve ısıtır tüm sıcaklığıyla ortamı. Mevsimi gelince verdiklerinin yerini yeniden doldurur.

Hiçbir ağaca haksızlık etmek istemem ama, ben ruhumu korkusuzca teslim ederim meşe ağacına, çünkü insanın ruhunu hep temiz saklar, hep lekesiz tutar.

Nazım’ın Şiiri'nde mezarına istediği çınar, Kürmeş’te meşe olur.

Ben Kürmeş’in gerçeği olan meşe ağacını hep çok sevdim. İlle de Kürmeş’te, ille de Anikele’de.