Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

AÇLIK GREVİ-Aziz Öz

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları mücadele yöntemi olmuş ise, o ülkede insanlık bitmiştir, aşınmıştır, en yüce değer olmaktan çıkmış demektir

Bir ülkede açlık gervleri, ölüm oruçları hak arama yöntemi olmuş ise, o ülkede rejimin demokrasiyle hiç ama hiç bir ilişkisi yoktur demektir.

Bir ülkede açlık grevler, ölüm oruçları vicdanlara seslenmenin tek yöntemi olmuş ise o ülkede vicdan ölmüş demektir.

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları haksızlığa, zorbalığa dur demenin tek yöntemi olmuş ise o ülkede umut, hayat tutsak demektir

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları tek direniş yöntemi olmuş ise, o ülkede hukuk diye bir şey asla yok demektir.

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları nerdeyse yarım yüzyıllık bir süredir süreklilik kazanmış ise, o ülkede ölüm en yüce değer olmuş demektir.

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları özgürlüğü kazanma yöntemi olmuş ise, o ülkede hiç kimse özgür değildir demektir.

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları kendianadilini kazanmanın yöntemi olmuş ise, o ülkede kin, nefret ve öç hayata yön veriyor demektir.

Bir ülkede açlık grevleri, ölüm oruçları insanların doğuştan gelen haklarını kazanmanın yöntemi olmuş ise o ülkede empati diye bir duygu yok demektir.

Ne yazık ki yaşadığımız ülke böyle bir ülke ve hergün biraz daha kötüye gitmekte, adeta 12 eylül zorbalığına rahmet okutmaktadır. İnsana dair olanlar değil, insanı yok sayan uygulamalar hayat buluyor bu topraklarda.

55 gündür açlık grevlerinde olan insanlarla ilgili olarak bu ülkenin en yetkili kişisi "aç kalan yok, herkes her şeyi yiyor" diyerek insanlığın, umudun, hayatın bittiğini ilan etmektedir bu topraklarda. Elindeki idam ipini açlık grevindeki insanların şahsında adeta topluma karşı sallamakta. Partisiyle birlikte vakitsiz okunacak selaların heyecanı içinde beklemektedir. 3-4 ay önce çekilmiş bir yemek fotoğrafının nasıl iğrenççe kullanılacağının dersini vermektedir. Yargının bağımsız olmadığını dolambaçsız bir şekilde " avukatlarıyla görüşemez" diyerek doğrulatmakta asla duraksamıyor.

700'e yakın insan 55 gündür açlık grevinde olacak, o ülkende açlık grevi gerekli midir, gereksiz midir tartışmasının yapılıyor olması, mesleki körlüğün ötesinde, vicdanların, akılların iktidara kiralatıldığının bir göstergesidir. Ülkenin TV'ler teslimiyetin, suskunluğun, riyakarlığın, düşkünlüğün aracı olmuştur.

Ne yazık ki bu topraklarda, bir kaçını ayıraraktan, ne gazeteci gazetecidir, ne sanatçı sanatçıdır ne akademisyen akademisyendir, ne yazar yazardır. Baksanıza Nobel ödüllü yazarı açlık greviyle ilgili soruya verdiği yanıt, insanın kanını dondurur nitelikte. Adeta insanların ölümü beni ilgilendirmiyor diyor. Yazık ki ne yazık!

Umarım insanlık bu topraklara tez zamanda yüzünü gösterir. Çünkü şu an başka hiçbir şeye gerek yok.