Tarih de ki Katliamları anmamak onu unutulur yapmaz!

Tarih de ki Katliamları anmamak onu unutulur yapmaz!
Yazıma nasıl bir başlıkla başlayacağıma bir türlü karar veremedim. Ben yazılarımı öyle çok uzun uzun araştırmalar yaparak yazmam ama bazen "görünen köy kılavuz istemez" ata sözünü böşa çıkartmayacak kadar net görünen köy oluyor.
Hangi Alevi'ye sorarsan sor aynı cevabı alırsın "Dersim Ocaklar Diyarıdır" derler, derlerde 70 bin Alevi'nin katledilmesini hala kabullenmemiş bir Alevi Anlayışı devam etmektedir. Sayın İsmail Beşikçi Hoca haklı olarak şöyle diyor " Aleviler Kerbela da katledilen 72 kişiyi unutmadılar, ama Dersim de 72 bin kişiyi unutmak üzereler".
Benim analizimele baktığımda Alevi kurumları nedense devletle hesaplaşmak istemiyorlar.
Tek partili dönemde yaşanan Dersim katliamını nedense, CHP hala kendine hasmış gibi sahiplendiği için CHP li Aleviler ve CHP de medet uman Aleviler bu anlayışa kendilerini tabii kılıyorlar.
Türkiye de her seçim rüzgarı estiğinde Alevi kurum temsilcilerini CHP'nin kapısı önünde sıraya sürüklüyor. Bazı Alevi kurmlarının rengi belli mesela Cumhurriyetçi eğitim vakfında şanlı bir duruş beklenmeyebilinir ama Şah Hüseyini duruşundan, zalime boyun eğmeyişini rehber alan Alevi Kurumları ve Dersim kurumları Dersim konusunda daha duyarlı olmalıdır.
Dersim Kurumları ve Alevi kurumları Muharrem ayına gösterdikleri duyarlılığı 4 Mayıs ve 15 Kasım'a gösterseydi bu gün Dersim sorunu bu durumda olmazdı.
Bugün bile kendi tarihlerini sahiplenmeyenler Katliamcı bir zihniyetin temsilcisi AKP iktidarında özür beklemesi doğru değil.
Yazar Hıdır Aslan'ın bu yıl (2014) yayımlanan "1938 Dersim'in Son Tanıkları" kitabından kısa bir Dersim tanıdığının anlatımını sizlerle paylaşmak istiyorum affınıza sığınarak.
Okur yazarı olmayan Lori Nine, bu günün mürekkep yalamaışlarına ders veren anlatımı.
LORİ NİNE
Nine kaç yaşındasın?

Vallahi ben yaşamı bilmiyorum, çocuklar yüz diyorlar.

Dersim katliamı yapıldığı zaman sen kaç yaşındaydm?

Vallahi yaşımı tam olarak bilmiyorum benim okur
yazanm da yok.

Katliam sırasında evli miydin?

Tabi ki evliydim, benim çocuklarım Hasan ve Mustafa benim boyumdaydı.
Nine Dersimlilerin karakolları bastığı söyleniyor, bu doğru mu?

Tabii ki doğrudur. Onu söyleyenlerin kendileri de
Dersimlilerin yerinde olsaydı aynı şeyi yapardı.

Nedenini biraz anltır mısın?

Oğlum Dersimliler haklıydı. Karakollar basıldı diye
herkes Dersimlileri suçluyor ama o karakolların
Dersimlilere neler yaptığını kimse söylemiyor. Veya
bilmiyorlar.

Neler' yapıyorlarda biraaz anlatır mısın?

Askerler her kimi ki yakalarsa karakola götürtlyor-
lardı döve döve yataklık ediyorlardı. Karakol lafı olunca
heves kaçıyordu. Oyle zalim insanlardı ki, odun getiren
kadınlann yolunu kesip, kadınları karakola götürtlp,
karakolda sabaha kadar bırakıyorlardı, dövüyorlardı,kötü laflar söyltlyorlardı.Hatta bazılarına tecavüz ettikleri bile söyleniyordu. Hangi vicdan karısînın gece karakolda askerlerin içinde kalmasına dayanabilir?
Biliyorsun namus söz konusu olunca Dersimliler göztlntl kırpmadan ölüme giderler. Birkaç kere de halk karakol basıp, kadınları kurtardılar.
Böyle bir uygulamanın yapılması tabii ki tasvip edilemez. Böyle bir uygulama devletin eliyle mi yapıyordu, yoksa bölgedeki karakol amirlerinin inisiyatifinde mi oluyordu? Bu konuyu biraz açalım.

Tabii ki devletin emriyle yapılıyordu. Kadınlar karakola götürtildtlkleri zaman, sahipleri karakola gidiyorlardı, kumandan bir kağıt gösteriyordu; '
işte bu devletin emridir, ben görevimi yapiyorum omaanda odun kesmek yasaktır bu yasağa uymayanların cezasını veririm'
diyordu.

Bunların niçin yapıldığını, bu emrin ne olduğunu size önceden açıklamadılar mı?

Ne açıklaması? Kimse bize bir şey söylemedi. Belli ki bizi öldürmek için bahane arıyorlardı. Bir keresinde karakol komutanı köylillere bağırarak; 'Sizin sonunuz ölümdür' demişti.

Eh yavrum sen yazarsın senin bilmen lazım, Türkiye'nin tarihinde ilk defa o sıkı yönetimdir nedir Dersim'e uygulandı. Her yer asker doldu her türlü baskı, zulüm, Dersimin mazlum halkına uygulandı. Hem de
hiç bir suçu olmayanlara. Ormana odun getirmeye giden kadıları askerler yakalayıp, saçlarından tutup, yerlerde sürtlyerek karakola götürüp, gece bile oradan salmıyorlardı. Erkekler kadınlarını kurtarmak için silaha sarılıyordu.
Benim aklımda fazla kalmadı unutuyonım bazı konuları.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.