Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

20 YILDIR YANAN BU ATEŞ SİZİ DE YAKAR Haydar ASLAN

2 Temmuz 1993'te gerçekleşen katliamın üzerinde tam 20 yıl geçmesine rağmen, gerçek katiller halen yargılanmadığı gibi dava zaman aşımına uğratıldı. Katiller her zaman yapıldığı gibi korunup kollandı. Bunlar yetmiyormuşçasına Adıyaman da Çorum da Gazi de Alevi evleri işaretlediler. İktidar her açıklamasında yarayı kaşımayın diyor. Peki iyi de kim yarayı kaşıyıp azdırıyor, sizler ve gerici odaklar mı yoksa Alevilermi kuşkusuz sizlersiniz.

          
Değerli dostlar acımız büyük Sıvas'ta yakılan 35 değerli sanatçı yazar ve semazaderi saygı ile anarken, katilleri bir kez daha lahnetliyorum. Sevğili canlar sizler ölümsüzleşirken,
katilleriniz her gün ecel terleri dökerek can çekişmeye devam ediyorlar. 2013 Temmuz'unda  yüzbinler sizleri saygı ile anarak  davanızı sahiplenirken. Katillere lahnetler yağdırdılar. Katiller bir kez daha öldüler ve ecel terleri döktüler. Haklı ve onurlu davanıza artık milliyonlar sahip çıkmaya başladı. Sizler rahat uyuyun bu dava böyle kalmayacak onurlu ve şerefli insanlar var oldukça .

          İktidar suçluları bulup yargılıyacağına suçluları aklamaya devam ediyor. Alevi halkının demokratik haklarını vereceğine, kendisine benziyen Alevisini yaratmaya çalışıyor.
AKP iktidarı on yıldır Alevi çalıştayları ile Alevi halkını aldatmaya devam ediyor. Seçimlerin yaklaşması ile birlikte tekrar Alevi çalıştayı aldatmacasını devreye soktu. On yıldır aynı şeyleri tekrarlamada bıkmadılar. Halkımız ise sizden bıktı yeter artık bu halk Akp zihniyetinin nerede kaynaklandığını ve kime hizmet ettiğini çok iyi biliyor.

          On yıldır konuşuyorsunuz Alevi halkı için ne yaptınız Hiçbir şey yapmadınız hakaret etmekten başka bir şey yapmadınız. Alevi halkının doğal talepleri olan, zorunlu din derslerinin kaldırılması; Diyanetin lav edilmesi; Cem evlerinin statüsünün tanınması; Aleviliğin de din bilğisi olarak okullar da öğretilmesi vs.vs. Hanği birini gerçekleştirdin Erdoğan. Cem evlerinin ibadet evi olarak tanınması çok zor değildi iktidarın bunu yasallaştırmak için hiçbir engel yoktu. Neden yapmadın çünkü niyet bozuk olunca böyle oluyor.

          Erdoğan ve Akp iktidarı birak Cem evlerinin ibadet evleri olarak kabul edilmesi, tam tersine hakaret etmekte geri durmuyor. Cem evlerini cümbüş evleri olarak lanse ediyor. Peki iyi hoşta cami evleri ne evleridir sayın Erdoğan. Bu da yetmezmiş gibi katillerin isimlerini köprülere oraya buraya vermeye çalışıyorlar. Bir yandan birlik beraberlik ve bariştan bahs ediyor diger taraftan yaraları kendisi kaşıyor. Başta ülkemiz de olmak kaydıyla bir çok ülkede katliamlar yapan ve kardeşlerini ve ailesini zehirliyen, 40 bin Alevinin katili olan bu canin adını köprüye verilmesi  Yavuz sultan Selim'in mirasını devraldığını hatırlatıyor. Erdoğan yeri geldiğinde alanlarda ecdatlarıyla övündüğünü ve tarihlerine sahip çıktığını her fırsatta dile getiriyor.

          Size de bu yakışır tahrihiniz karanlık ve kirlidir. Tarihye baktığimızda Ebusufiyan dan oğlu Maviy'den torunu Yezid'den Yavuz SS'den hep savaş ve katliam yaşanmıştır. Hani Müslümanlıkta adam öldürülmezdi. Bu savaşlardan öldürülenlerin sayıları milyonları aştı bunu ecdadlarınız yaptı. Yakın tarihmize baktığımızda Maraş Çorum ve Sıvas katliamlarını da müslümanlık adına tekbir sesleri eşliğinde gerçekleştirmedilermi. Bu caniler insanlıkta nasibini almamış mağluklardır. Bunlara insan demek bile doğru olmaz. Herşeyi İslam ve Müslümanlık adına yapıyor ve işinize gelmediği zaman islam da adam öldürme yoktur diyorlar. Kimi aldatıyorsunuz bunlara kargalar güler.

          AKP iktidari Alevi'lerin duygularıyla oynamaya devam ediyor. Bir taraftan Sabiha Gökçe hava limanının ismini değiştirmeyi öneriyor diğer taraftan köprüye Yavuz SS ismini veriyor samimiyet bunun neresindedir. Akp şunu iyi bilmelidir ki Alevi halkı Yalnız Sabiha ve Yavuz isimlerini değil,topluma karşı suç işlemiş kişi ve kurumların isimlerinin de kaldırılmasından yanadır. Dersim katliamını gerçekleştiren  Atatürk ve arkadaşları olan Feyzi Çakmak, İnönü Askeri faşist darbeleri gerçekleştiren generallerin de okullara, caddelere verilen isimlerinin derhal kaldırılmasından yanadır.

          Gelişen toplumsal muhalefet AKP iktidarını köşeye sıkıştırmış durumda.Gezi olayları ile birlikte patlak veren hak arama mücadelesi bir anda ülke geneline yayıldı. Eğitim alanındaki bozuk sistem, Sağlık alanındaki emekçilerin hoşnutsuzluğu, işçi ve emekçilerin başından beri zor yaşam koşullarda hayatlarını idame etmeleri, doğaya karşı hoyratça davranıp yeşil alanları kapitalistlere peşkeş çekilmesi, Alevi halkının ve Kürt halkının haklı taleplerinin verilmemesi, Sanatçı, Yazar,Basın ve yayın üzerindeki baskılar vs.vs. tüm katmanları Gezi de birleştirdi. Türkiye de ilk kez ülke geneline yayılan ve aynı anda yüzbinleri sokağa döken bir hareketle karşılaşması, Akp iktidarına ilk kez bir sarsıntı ve panik yaşattı.Ama büyük sarsıntı ve depremler bundan sonra yaşanacaktır tabi halkın istek ve taleplerini dikatte almazsa.

          Barış görüşmeleri bir fiyaskoya doğru ilerlemektedir. Gerilla'nın geri çekilme işlemleri aşağı yukarı tamamlanmışken, Erdoğan çark etmeye başladı bile barış görüşmelerin ikinci aşaması olan hükümet'in adım atmasi idi. Bu konuda Hiçbir adım atılmadı ve de atılacağa da benzemiyor. Zaten eskiden beri söylene gelen bazı düzenlemeler dışında fazla bir şey de bekleme hayali içersine girmeyelim yosa hayal kırıklığına uğruyabilirsiniz. Barış görüşmelerinin halen devam ettiği şu günler de Kürdistan'nın hertarafına yeni karakollar inşa etmeye başladılar. Yanılmıyorsam Yalnız Dersim de 25 yeni karakol inşa ettiler. Kendi akıllarınca sınır dışına çıkan gerillaların ülkeye girişlrini engellemek için uygulamak istedikleri yeni planın parçasıdır.

          İnkar ve red politikalarda Akp iktidarı hala ısrarlı 20 milyon Alevi halkı hiçe sayıyor.
Alevi halkının duyguları ile alay edercesine müslüman iseler buyursunlar cami de ibadet etsinler diyor. Asırlardan beri kılıçtan geçirdiniz ve asırlardan günümüze asimlasion politikalarınız sökmedi hayalleriniz kursağınızda kalacak bu da böyle bilinsin. AKP kendi Alevisini yaratma çabaları boşunadır. Bunu da Şii Aleviler ve devletçi kesim aracılığı ile yapmaya çalışıyor. AKP ve iktidarının kavramadığı Alevilerin Ali'ye olan sevgisini islamla eşdeğer de tutmalarıdır. Alevi halkı nerede ve nasıl ibadet edeceklerine siz karar veremezsiniz. Bu yetki Alevi halkına aittir asırlardan günümüze nasıl ibadet ettilerse bundan sonrada aynen  devam edecekler. Alevi halkı bu konuda rahat sıkıntı yok eğer siz yerlerinizde memnun değilseniz kilise veya cem evinde ibadet edebilirsiniz.

          Alevi halkı artık uyandı sayın Erdoğan senin oyunlarına gelmiyecektir.Alevi halkı eski yılara oranla kendi davasını sahiplenme duygusu daha fazla gelişti. Sıvas katliamı yıl dönümünde ülke genelinde milyonlar katilleri lanetlediler. Bundan Gezi direnişinin payı olduğunuda  unutmayalım. Alevi halkı da başından beri Gezi direnişine kurumlarıyla birlikte destek verdiler bundan sonrada destek vermeleri gerekiyor. Çünkü Alevi halkına asırlardır sistemin içide yer vermediler. Yeri geldiğinde Aleviler ve Kürtler bu ülkenin birinci sınıf  vatandaşıdır safsatası ile halkı aldatmaya çalıştılar. Peki insana sormazlarmı bu ülkede kaç Alevi Vali var, kaç Emniyet müdürü var, kaç General ve subay var. Cevap ise hiç biri nerde kaldı birinci sınıf vatandaşlık böyle vatandaşlığa can kurban.

          Gezi direnişi büyük bir çığır açtı direnişe devrimci demokrat örğütlerin aktif yer almaları kendilerine büyük bir deney kazandırdı. İktidarın devrimci örgütlri dıştalama propağandası tutmadı.Bu tür mücadele biçimlerini Alevi halkının talepleri ve Kürt halkının taleplerine sahip çıkarak gelişme sağlayabilirer. BDP Kürtler ateşkes ve barış süreci nedeniyle ilk başta aktif destek vermediler hala teredütler taşiyorlar. Lice de öldürülen genç ve iktidarın tutum ve yaklaşımları onlara da umut vermiyor. Bundan sonra Kürtler Aleviler ve devrimci demort örğütler ğüçlerini birleştirerek haklarını almanın zamanıdır.

          Yandaş Mediya sustu imparator Erdoğan'ın basın üzerindeki baskı ve tehtitlerine devrimci demokrat basın boyun eğmedi ve eğmiyecek. Tüm tehtit ve santajlara rağmen Gezi direnişini canlı ve anında tüm dünya'ya duyurdu. Yandaş mediya ise sustu haberleri çarpıtarak verdi. Her zaman olduğu gibi iktidarın talimatları doğrultusunda yayın yapma gayreti içindeydi. Gezi direnişini günlerce kamuoyunda gizleme politikalari fiyasko ile sonuçlandı. Artık günümüzde iletişim ve teknoloji sayesinde bunu beceremiyorlar.

          Yandaş Mediya sustu, Ülkemizde gelişen toplumsal olayları kamuoyunda gizleme gayreti içine giren yandaş mediya Mısır söz konusu olunca gün boyu canlı yayınlar yapmaya devam ediyorlar. Bu konuda yandaşlığını bir kez daha kanıtladı. Tüm iktidarlar dönemlerinde yandaş mediya vardı ama bu kadar korkak uşaklık yapan mediya görülmedi.Kendi halkını marjinal, çapulcu ğören ve aşağlayan bir mediya Mursiyi baş tacı yapmaları boşuna değildir. Beslendikleri ve etkilendikleri idoloji aynıdır da onda.Ülkemizde halkımızın haklı taleplerine sahip çikmayı bırak karalamaya çalışanlar. Misır da hak arama meleği kesildiler. Alevi halkını diri diri yakanları kınamayan bir iktidar Mısır da darbecileri kınama hakları olmaması lazım. Ama Devrimci demokrat ve kendine aydınım diyen herkes her zaman darbecileri kınamıştır.Mısır daki darbeyide dünyanın neresinde olabilecek darbeyide kınıyoruz. Çifte standartlık olmaz politika dürüstlük gerektirir. Bu da yandaş mediyada ne arar.

   10 / 07 / 2013