TOKAT

 Kürtler bugüne kadar hem devletten, hem partilerinden, hem devletin İslamından tokat yediler. Gelen vurdu, giden vurdu, Kürt olan en ucuzundan tokatlandı. Müslümanı, Alevisi bakmadan tokatlandı, hakaret gördü. Müslüman Kürt, yeni yeni tokatlandığının farkına varıyor. Bu nedenle cuma namazını ırkçı-Türkçü, münafıklık, yalan ve sahtekarlık dolu camilerinde kılmak istemiyor. Faşist Türkçü imamlardan uzaklaşıyor. Münafık AKP’nin mi yoksa Sebahat Tuncel’in tokadı mı olacak, Kürtleri adeta özüne çevirdi. Halkın onu hapisten çıkarışı ve attığı tokatın yankısı sürüyor. Bülent Arınç, en basit evrensel ahlak kuralını çiğneyip, bir kadın vekile nasıl davranılacağını bilmeyen kabalıkla ‘’edepsizlik“ yapıyor. Sebahat Hanım’a hakaret ediyor. Maço erkek egemen toplumun tavrını sergiliyor.

Tokat yiyen Kürtler, artık tokat atmayı öğrendiler. Sessizlik bozuldu. Bu halk, zar zor altında tutulamayacak kadar bilince ulaştı. Bir zamanlar Dersim kelimesi ağza alınmazken, şimdi Dersim Soykırımı sorgulanıyor, uluslararası mahkemelere taşınacak. ANF’te Zeynep Kuray’ın avukatımız Barry Fisher ile röportajını okumuşsanız, Kürtlerin artık eski Kürtler olmadığını, haksızlıkları ve tek tipleştirmeyi sorgulayacaklarını anlamış olmalısınız. Kürtlerin masum ve mazlum yüzüne inen tokat, tüm acı ve şiddetiyle ceberrut devletin ve onun AKP’li hükümetinin yüzüne şak diye iniyor.

Müslüman halkımız namazını fitne yuvalarından uzak kılıyor. Aleviler de örnek alsınlar. Kemal Atatürk’ün posterlerini Cemevlerine sokma düşkünlüğü yapmasınlar. Aleviler ibadetini doğaya açsınlar. Allah ile kul arasına Elbistan’daki gibi fitne fesat sokmasınlar. Aleviler ve Müslüman Kürtlerin ortak yanları çoktur. Atalarımız aynı inancın insanıydı. İbadet temiz mekanlarda olur. Kürt halkını inkar eden mekanda ibadet yapılamaz. ‘’Din çimentomuzdur“ diyor Erdoğan. Bu nasıl iştir ki, Türklük çimentolanıyor, ama Kürtlere inkar dayatılıyor. İşte bu nedenle tam fırsat gelmişken, mazlum halkımız ayağa kalkıp tokadını seçimde atacak.

Bu seçim AKP’li derin devlet ile BDP arasında geçecek. Eğer Kürt halkı onurlu yükselişini sürdürürse, inanıyorum ki, Kürdistan AKP’ye mezar olacaktır. BDP’nin bağımsızlarına verilecek her oy, AKP’ye inen tokat olacaktır. Bu seçimde de AKP ulufe dağıtma, yalan ve riya yapacaktır. Ama özgürlük çadırlarının aydın Kürtleri bunlara kanmayacaktır. Aleviler; Kemal Kılıçdaroğlu’nun derin devletin projesi olduğunu bilmeliler. Nasıl bu devlet; Müslüman halkımızı AKP’nin ardına taktıysa, Alevileri de CHP ile bitirmek istiyorlar. Uyandı halkımız.

Dersim halkı, faşist generallerin bulup piyon yaptıkları ve Kenan Evren anayasasına danışıklı hayır demekle övünen, kimine göre 60 dairesi olduğu söylenen, Karun kadar zengin Kamer Genç’e oy vermemelidir. Kamer Genç, eşinin dedesini kesen Türk devletinin maşasıdır. Kamer Genç ve onun yaveri; genç eşleri boşama avukatı Hüseyin Aygün’e verilecek her oy, Dersim halkını boğazlayanlara verilmiş demektir. Kamer Genç, bunca milletvekilliği yaptı, bunca saksı suladı ama eşinin dedesinin başı neden kesildi, bir soru önergesi vermedi. Veremez, çünkü katil sistemin kölesidir. Eşimin dedesinin başını neden kestiniz, diye sormadı. Dersim’de bu iki derin devlet adamına oy vermek, Dersimlilik onuruylu bağdaşmaz. 

Dersim’in Rayver geleneği sürüyor. Soykırım ustalarının rantçılığı devam ediyor. Çıkarını, Dersim halkının katilleriyle birleştirenler olduğu bilinmelidir. Dersim’de katledilen 70 bin insanımızın katilleriyle ortaklık kuran kan tüccarlarına rağbet edilmemelidir. 

Kamer Genç ve Hüseyin Aygün’e oy veren, Seyid Rıza’yı tekrar darağacına çekmiş olur. Temiz ruh ve temiz yürekler bunlara oy vermez. Dersimli oyunu BDP adayı Ferhat Tunç’a vermelidir. Mazlumu temsil eden BDP’dir. Hakkın yolu Kürtlerdedir. Kürt halkının dili BDP’dir. Kürtler kendi adaylarına oy vermelidir. İşte bu ceberrut devlete tokat atma sırası sizde, etrafınızı uyarın. 

www.haydar-isik.com