Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Soykırım

1938, kısaca “hiris û heşt“ otuz sekiz denen yıl bir dönüm noktasıdır. Daha doğrusu bir kırılma noktasıdır. Halkımızın on binlerle katledildiği yıldır. Bu yıllara Dersimliler “Tertele Dersim“ derler. Yani Dersim Holocaustu anlamında kullanırlar. Halkımız, o yıl doğan çocuklarına “Tertele çocukları“ dedi. Bu yıla milad oldu, “38 öncesi“ ve “38 sonrası“ konuşuldu. Katliam öylesine kapsamlı ve boyutlu, korku o kadar yüksekti ki, halkımızın katliamdan kurtulan aç ve sefil insanı, ilkbahara çıkınca bir yıl daha yaşayacağına inanırdı. Silindir gibi geçmişlerdi Dersim’in üzerinden. Bu nedenle Türk askerine nefret dağlarımız kadar büyüktü. Bugün de nefret edildiği bir realitedir. “Kırklı yılları hatırlarım. Dersim’in yasak bölgelerini, acının gözyaşı ve klama boğulduğu yıllardı. Sonra katliam kışlalarının etnik soykırım için, Kürt çocukların devşirildikleri asimilasyon fabrikalarını, Kürdistan’da mantar gibi biten yatılı okulları ve Köy Enstitülerini iyi hatırlıyorum. Bize yapılan bu yüzyılda Ermeni, Asuri Süryani ve Yahudi halklarına yapılandan farklı görülmemelidir. Yahudi sanatçı George Taborie, Süddeutsche Zeitung’a verdiği mülakatta Kürtlere yapılanın “Holocaust“ olduğunu ifade ediyordu. Önce bir halkı fiziki olarak yok et, kalanı sürgüne yolla ve tesadüfen yaşayanları da asimilasyon fabrikalarında köklerinden uzaklaştır. Buna ne denir? Soykırım. (Belgeler için HYPERLINK “http://www.dersim38konferans.com/”www.dersim38konferans.com sayfasına bakınız) Soykırım, hızını kaybetmeden günümüze kadar sürüyor.



Yetmiş yıl önce Kürde yapılan unutturulmaya çalışıldı. Devlet hainlerini, ihanetçilerini yetiştirip içimize soktu. Kürde düşmanlıkta devletle yarışan, köle ruhlu tipler, Kürt olmayı inkar edip her çamura yatanlar, şimdi sanal alem meterrisinden TC ağzıyla saldırıyorlar. Dersim’e yönelik sosyal ve kültürel bir projesi olmayan bu zavalılar, bize saldırmakla, TC’den farklı olmadıklarını gösteriyorlar. Kimin Dersim için mücadele verdiğini Dersimliler biliyor. Dersimliler, Kürtlere yapılan soykırımın son halkası 38’i unutmadılar. Unutmayacaklar. Dünyanın her tarafına savrulan Dersimlilerin onur ve şeref dolu olanı, maddi manevi imkanını kullanıp katliamı gün ışığına çıkarmak için uğraşıyor. Aşağıda bize gönderilen onur abidesi Dersimlilerin mektubunu okuyunuz. Görün, düşünün ve hissedin ki, Dersimlilik; Kürtlüktür. Dersimlilik; Kürt Kızılbaşlıktır. Dersimlilik; insan ve doğaya saygıdır. Dersimlilik; köklerine sahip çıkmadır. Humanizmdir. Barış ve kardeşliktir. Gerçek Dersimli, bu soykırımın demokratik Türk, Kürt ve dünya kamuoyu tarafından anlaşılması için uğraş verir. Bu konferans bir ilktir. Sürekliliği mutlaka sağlanmalıdır. Her yıl Kasım ayının ikinci haftası, yani Seyid’in darağacına çekildiği hafta konferans ve benzeri etkinlikler yapılmalıdır. Dersim ve Kürdistan doğasının Türkleştirilen isimlerini atıp Kürtçesini almak; anadilimizin her lehçesinin özgürce gelişmesini ve okullarda öğretilmesini sağlamak, Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerini öğrenmek ve devletin Kürt varlığını anayasal kabul edip yaptıkları için özür dilemesini istemek her aydın ve demokratın görevi olmalıdır. Biz; Kürdün Türkten ne eksiği; ne de fazlası olacak barış ve kardeşlik içinde bir düzen için uğraşıyoruz. Aşağıda okuyacağınız mektup Avustralya Dersimlilerinden geldi. Aynen veriyorum.

“Dersim Konferansı’nı selamlıyoruz.

Emperyalizmin her geçen gün yaşamımızdan insanlığa ait bütün değerleri bir bir koparıp götürdüğü bireyselliğin hakim kılındığı ve özellikle Kürt halkına karşı inkar ve imhanın dayatıldığı böylesi bir dönemde siz değerli aydınları, ‘Dersim’i Yeniden İnşa Cemiyeti’nin’ çabasından dolayı selamlıyoruz. Yetmişli yaşlarına rağmen halkının özgürlüğü için çabalarını sürdüren değerli Haydar Işık abimizin ateşlediği bu değerli çalışma, dünyanın öbür ucunda Avusturalya’nın Melbourne kentinde yaşayan Kürdistanlılar’ı ve özellikle Dersimliler’i çok etkilemiştir.

Orta Dogu’nun en eski halklarından olan Kürtler sayısız katliamlar yaşamış ve bunun yanında Asuri ve Ermeni halkları da katliamlara uğratılmıştır ve hatta yok olmayla yüz yüze getirilmiştir. Tabii ki Kürdistan tarihinde Dersim katliamının önemini dünya kamuoyuna anlatmak çok önemlidir. Çüknü Dersim katliamı Kürt tarihinde unutulmaması ve daha da derinliğine anlaşılması gereken bir yere sahiptir.

Dersim katliamı üç kez yapılmıştır; birincisi fiziki katletme, ikincisi sürgün ve üçüncüsü de asimilasyon şeklinde hayata geçirilmiştir. Bir düşünün ki bu kadar nüfüsa sahip olan Dersim kenti insansızlaştırılmış ve insanlarımız ana dillerini konuşamaz hale gelmiş, kendi kimliğini inkar eden duruma getirilmiştir. Beyinler ve bilinçler parçalanmış böylece Dersim Kürtlüğü yozlaştırılmaya çalışılmıştır. Ancak son 30 yılda süren Kürt özgürlük mücadelesi süresince Dersim kendisine yakışan yaklaşımı göstermiş ve bütün Kürt halkının yüreğinde yerini almıştır. Tabii ki katliam ve asimilasyon politikalarının olduğu yerde karşı duruş ve direniş de olacaktır. Bu vesileyle düzenlemiş olduğunuz bu çalışma tarihi bir öneme sahiptir. İnanıyoruz ki Dersim katliamı yapanların yanına kar olarak kalmayacaktır. Katliamın ve katliamcıların karanlık yüzlerinin siz değerli insanlarımızın çalışmaları sayesinde gün yüzüne çıkacağına inanıyoruz. Seyit Rıza’ların, Nuri Dersimiler’in, Ali Şerler’in ve Zarifeler’in yurdu Dersim, Mazlum Doğan ruhuyla direnmeye ve hayatta kalmaya devam edecektir. Konferansınızda size ve tüm değerli katılımcılara özgür bir ülkede özgür günlerde beraber olma dileklerimizle başarılar diliyoruz.

Melbourne’de yaşayan Dersimli Kürtler.“
Yardımlarınızı; Dersim-Gesellschaft für Wiederaufbau.e.V. ( HYPERLINK “http://www.Dersim-wiederaufbau.de/”www.Dersim-wiederaufbau.de ) POSTBANK Dortmund, Konto Nr. 687 152 466, Bankleitzahl: 440 100 46. gönderiniz.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.