Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

HIZIR BANA NEYİ HATIRLATIR

 

Hızır denince insan aklına nasıl bir  insan tasviri gelir. Benim büyüklerimiz den edindiğim bilgiye göre, Hızır  yaşlı, beyaz saçlı ak sakallı ve bazen  normal insan tipinde, bazen üstü başı yırtık bir dilenci, bazen de her tarafı yaralı kirli pasak bir insan kıyafetine girildiği anlatılır.Alevi inancındaki Hızır, diğer dinlerden de  başka adlar altında görülmektedir. Neol Baba.

Dersim de Hızır haftası Şubat ayının değişik zamlarına tekabül ederdi.  İlk hafta Dersim merkez, bir hafta sonra Hozat, üçüncü hafta  da bize gelirdi. Tahminen halen de öyledir. 

Bizim köy ve çevre köylerde Alevilerin yaşadığı  yerleşim birimlerinde, Hızır günleri başladığında, evlerde zevkli bir çalışmaya girerlerdi. Evin her tarafı güzel bir şekilde temizlenir. Toprak evlerin tabanı ve duvarları beyaz toprakla şerbetlenerek sıvanır veya süpürge ile evin duvar ve tavanındaki tozlar temizlenip,  evin içini hoş bir koku kaplar.  Hızır haftasında önce aile bireyleri yıkanır, yün yataklar havalandırılır bütün çarşaf ve yatak yüzleri  yıkanır ve gelecek misafirlerin şahsında haneye Hızır uğrayacağına inanılır. Ambarlardan bir miktar buğday boşaltılıp saçta kavrulduktan sonra el ile çevrilen taş değirmende öğütülerek, temiz bir leğen veya sininin üzerine un elekten geçirerek üzerine temiz bir tülbent veya çarşaf örtülerek evin el ayak deymeyeceği tenha ve yüksek bir yerine koyulurdu.

Bir gün sonra tepsinin üzerindeki örtü açılır, şayet bir iz varsa, tutulan dileğin yerine geleceğine inanılırdı.  O eve Hızır ın uğradığı söylenirdi.

Ev  halkı içindeki gençler genellikle niyet tutarak, orucunun  üçüncü gecesinde su içmeyip, o gün rüyasında nerde ve kim tarafında kendisine su verileceği, suyun içildiği veya verildiği ailenin bir genç bireyi ile evleneceğine inanarak  bu işi zevkle yaparlardı.

Orucun üçüncü günüden sonraki  sabahı el değirmeninde öğütülen çok ince bulgura  benzeyen undan yemek yapılır.  Bu yemeğe halk dilinde kavut denilir. İçine tereyağı ve şerbet dökülerek bütün aile halkı  ile birlikte lokmalarını yiyip dualarını yaparlar.  Kurbanı olanlar kurbanlarını keserler.

Hızır orucu bittiği sabah erken saatlerde çeşmelerin başlarında mumlar yakılır, aile en yakın bireyleri baba ocağına gelip birlikte kavut yemeğini yerler. Bir birlerine karşılıklı hediyeler ve genellikle  baba ocağında başka yere gitmiş kızlara büyük hediyeler verilirdi.

Birbirleri ile küskün olanlar, birbirlerini ziyaret ettiklerinde, kesinlikle küskünlükler ve şikayetler ortada kalkmış olurdu. 
Hızır ayı başladığı günlerde Cem`ler yapılır, köyün yoksullarına lokmalar dağıtılır, kabirler ziyaret edilir.

Hatırladığım kadarı ile, Hızır haftasında önce ve özellikle Hızır ın üç gününde köyde  Pirimiz tarafında cem bağlanırken, Bargini ve Derviş Cemal li dedeler köyümüze gelirlerdi. Her köylü bir veya  bir kaç   Seyidi di evine misafir götürürdü. Hızır haftasın da sonra, köyüne gelen seyitlerin maddi ihtiyaçları talipleri tarafından karşılanırdı. Buna parsa denilirdi.

Hızır haftası çok neşeli seçtiğini de hatırlarım. Cem ve aile toplantılarında bazı kişilerle espriler yapılırdı. Hatırladığım kadarı ile, Ağbaba, Alo i Dinik, Seyit Dokuz, Kareli, Ceko vs.. Bunların her biri ayrı ayrı anlatılması gereken tiplerdir.

Hızır a inanıp inanmamak önemli değil. Önemli olan Alevi inancı içersinde önemli bir yer alan bu mitolojinin devamını sağlamaktır.  Kimisi buna inanarak yapıyor, kimisi bu inançların yaşamasını doğru gördüğü için yapıyor.

Kurmeş Derneği olarak, bu inançlarımızı yaşatmak için  19 Şubat ta Köln de yapılacak CEM GECESİNE katılacağım ve köylülerimin de katılmasına çok sevineceğim.

MAMO  ile MEMO

Mamo ile Memo duvar duvara komşular. İkisi de inançlarına katı bağlılar. Hızır haftasında Hak uğruna Hakkın kulları için bir iyilik yapmak isterler.

Mamo, Memo nun evine gidip, beraberce bir iyilik yapmak istediğini şu şekilde ifade eder.

Paçkan çeşmesin deki dut ağacının dalları çok aşağıya sapmış, çeşmeye su almak isteyen kadınların başörtüsüne takıldıkları için, bu dalları nasıl keselim diye Memo nun tavsiyesini öğrenmek istemiş. Memo  bu işin çok hayırlı bir iş olacağını söyleyerek, dutun dallarını kesimi konusunda kendi aralarında şu planı yapmışlar.

Memo demiş ki, ben katırın üstüne çıkıp, dere ile o dalları keserim. Sende aşağıda karırın yularını sıkı tutarsın.

Hızırın son gecesinin sabahında, kimse çeşmeye gelmeden, Mamo ile Memo planlarını uygulamak için paçkan çeşmesine giderler.

Memo eline dereyi alıp katırın üstüne çıkar. Mamo da aşağıda karırın yularını sıkı şekilde tutar.

Memo dere ile dut dalına vurunca katır ürker ve kaçmaya başlar. Memo pat diye yere düşer. Mamo katırı tutmak için çabalarken, paçkan çeşmesindeki havuzun içine düşer.

Sabah çeşme başına su almaya gelen kadınlar, Memo yu kanlar içersin de, Mamo yu da havuzdaki sular içersin de görürler.

Durumu köylülere bildirirler ve köylüler Memo ile Mamo nun yardımına koşarlar. Onların bu durumunu merak eden köylülere Memo ile Mamo nun cevabı şu olur. Hızır bizi dövdü.

İkisini rahmetle anıyorum.  

Kemter derviş

Elaman Mürvet huzura geldik 
Yardım eyle bize bozatlı Hızır 
Yüz sürüp yerlere yardım diledik 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır

Toplanmış canlar dua ediyor 
Hızır gelir diye herkes bekliyor 
Çağıran kişiye yardım ediyor 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır 

Mümin olan yüzün hep Hakka döner 
İrfan meydanında kaynayıp pişer 
Diz çökmüş önünde affını diler 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır 

Seni seven canlar elini açmış 
Hızır günü diye duaya durmuş 
Nebilik velilik tek sana gelmiş 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır 


Mümin ikrarına sadık olunca 
Kusurunu ele alıp gelince 
Ağlayıp sızlayıp af dileyince 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır 

Kemter derviş diler özüne himmet 
Mahrum etme beni eyle mürüvet 
Evliya embiyanın yüzü suyu hürmeti 
Yetiş yardım eyle bozatlı Hızır

Mehmet Yılmaz 11.02.2011