Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

SÖYLESI

yusufyusuf iiyusuf3

SÖYLEŞİ

Derneğimiz başkanı Mehmet Yılmaz'in, Köyümüz halkından "Bahtiyarli Fate'nin" Kardeşi Süleyman'ın oğlu Emekli Emniyet Müdürü Yusuf Egritag'la yaptığı söyleşi'yi sunuyoruz.

M.Yilmaz : Yusuf Bey, birkaç yıl önce Derneğimize yazdığınız bir e- mail'le "Kurmeş köyü halkından Bahtiyar li Fate'nin ( Fatke heseni Gege) halanız olduğunu ve çocuklarıyla iletişim kurmak istediğinizi" bildirmeniz üzerine, tarafımızdan iletişiminiz sağlanmıştı ve 05/09/2014 Tarihinde de köyümüzü ziyaret ettiğinizi öğrendiğimiz için sizi daha zakında tanımak istiyoruz. Kendinizi tanitmaniz mümkünmü ?

Y.Egritag : Sayin Başkan memnuniyetle; Köyünüz halkından halam Fatma'nin Kurmeş'de "Bahtiyarli Fate" olarak tanındığını ögrendim. Bu doğru bir tanınmadır. Biz Hozat Bahtiyar Asiret inin Cet köyündeniz.
Uzun yıllar önce dedelerimiz özel nedenlerle Kızılmezra köyüne yerleşmişler. Ailem çocukluğumda Elazığ'a daha sonrada Ankara'ya göç etmiştir.
1945 Kızılmezra doğumlu, Polis Akademisi mezunuyum. Ayrica TODAIE de Lisans Üstü ögrenimimi tamamlayarak "Insan Haklari Açısından Kolluk Hizmetleri" konulu tez hazırladım. Yanılmıyorsam
Emniyet Teşkilatında "İnsan Hakları konusunda" ilk defa hazırlanan tez'dir.
2002 Yılında kendi isteğimle Emniyet Müdürlüğü rutbesiyle emekliye ayrıldım. "İnsan Hakları Nutukları Atan" Milletvekili Dr.Sema Pişkinsut'un başkanlığında kurulan Toplumcu Demokrat Parti'sinin kurucuları arasında yer aldım. Daha sonra Fransa'da yaşayan oğlumun yanına giderek orada yaşamaya karar verdim.

M.Yilmaz : Halanızla ve çocuklarıyla son dönem'e kadar neden iletişim kuramadınız , Sebebini kısacaaçıklarmısınız?

Y.Egritag : Halam Fatma anasini-babasının tek kız evladı. Kurmeş köyüne gelin geldikden sonraailesiyle görüşmeleri çok iyi şekilde devam etmiş. Huzur içinde yaşamını sürdürürken, beklenmdik

zamanda ve beklenmedik şekilde anasiz-babasız kalmış..! Hayata tutunma mücadelesi veren kardeşleriyle de bağları kopmuş. Sonraki yıllarda kardeşleri iletişim kurmuşlarsada istenilen düzeyde
yürütülememiş. Halam ölmeden bir yıl önce Elazığ'da ikamet eden kardeşlerini görmeye gelerek
vedalaşmış..!
Benim halam hakkında ki bilgilerim, aile büyüklerimden dinlediklerimden ibaret. Bir yaşımdayken beni Kurmeş'e getirmişler, halam bana bir koyun vermiş..! Yüreğimde ve hayallerimde yer alan halami ancak emekliliğimde aramaya -sormaya başladım. Sizin yardımlarınızla yeğenlerimle, sizlerle ve Kurmeş köyü ile tanıştım.Tekrar teşekkür ediyorum.

M.Yılmaz : Fransa da ikamet eden yeğenlerinizle görüşmeniz nasil geçti? izlenimlerinizi anlatırmısınız?

Y.Egritag : Yegenlerimle telefonla ve internet üzerinden iletişimimizi bir süre devem ettirdikden sonra kendilerini ziyarete gittim. Beni içtenlikle sevgiyle karşıladılar. Önceden tanışıyormuşuz gibi
bir ortamda sohbet ettik dertleştik, halam hakkında bilgiler edindim. Ailem hakkındada yeğenlerimi bilgilendirmeye çalıştım. Halamin oğullarının "dayilari gibi çalişkan" olduklarını ve iyi bir hayat yaşadıklarını ögrendiğimde, huzunlu halimin yerini sevinç aldı... Gecte olsa sorumluluğumu kısmen yerine getirmenin huzuru içinde vedalaştık. Iİletişimimiz devam ediyor.

M.Yılmaz : Ziyaret ettiginiz Köyümüz Kurmeş'le ilgili izlenimlerinizi anlatirmisiniz?

Y.Egritag : Halam "Bahtiyarli Fate'nin" mezarını ziyaret ederek af dilemek, yasadığı köyü ve evini görmek, köyde yaşayan oğluna, komşularına merhaba demek için 05/09/2014 tarihinde Kurmeş
köyüne gittim.Köyün girişinde gördüğüm iki yaşli kadına "Bahtiyarli Fatenin"evi neresi? sorusunu sorduğumda ; anlamlı bakışlarla bir an sessiz kalan kadınlar! önünde durduğum evi elleriyle işaret ederek "burası" dediklerinde de, tarifsiz duygularla olduğum yarde hareketsiz kaldım..!
Önceden geleceğimden haberdar ettiğim yeğenlerimle merhabalaşarak doğru mezarlıga gittim. Daha sonra'da yeğenimle birlikte mezarlığı ve kutsal mekanları ziyaret ettik. Mezar taşlarından Kurmeş köyünün tarihi bir yerleşim yeri olduğu ve özgün bir kültüre sahip olduğu anlaşılıyordu. Ayrıca geniş arazileri ve mimariside varlikli bir köy olduğunun göstergesiydi...
Selamlaştığım Kurmeşlilerin, samimiyeti ve özgüvenleri saygıyı hak ediyordu. Yeğenlerimden ve komşularından ögrendigime göre; Halam'ın inançlı, merhametli olduğunu, Anasız-Babasız kaldıkdan sonra devamlı ağladığını, birkaç yıl sonrada genç sayılacak yaşta eşinin vefat ettiğini ve 20 - 30 yaşlarında iki oğlununda vefat ettiğini..! Dertle-Kederle-Gözyaşıyal geçen bir hayat..! Dayanılmaz acılara inancıyla-merhametiyle direnmiş. Üç oğluyla hayatını sürdürürken, köyde iz bırakan davranışının "şehirden getirilen yiyeceklerden mutlaka hamile kadınlara vermesiymiş..."
Halamın yaşadığı tek katlı evininin yerine oğulları tarafından yaptırılan konaklara bakarak...Quncik ziyaretini niyaz edip vedalaştım..!
Kurmeş'e geldiğim de yaşadığım tarifsiz duyguları, Köyden ayrılırkende yaşadım..!

M.Yilmaz : Internet sitemizi yakindan takip ediyorsunuz. Dernek olarak Quncik-Agbaba heykeli ve
7. Kurmeş Kültür Festivali için Köylülerimiz arasında yürüttüğümüz kampanya'ya katılarak 1000 TL katkıda bulundunuz. Teşekkürlerimizi sunarken, sitemizi ve çalışmalarımızı nasıl buluyorsunuz?

Y.Egritag : Halamı ararken, gördüğüm internet sitenizi o tarihten itibaren ziyaret etmeye çalıyıyorum. Sitenizde ilgimi çeken; Atalarınızdan miras kalan inanç ve kültürünüzü
yaşatmaya -tanıtmaya ve gelecek nesillere miras bırakmaya çalışmanız. Ayrıca Köyünüz-Köylülerinizin ve dünyanın diğer ucundaki masum ve mazlumların sorunlarına duyarlı olmanızdır.
İzninizle Yazar Yaşar Kemal'in "BALDAKI TUZ" adli kitabından bir alıntı yaparak cevabimi tamamlayayım."Sen kültürünü küçük gör, başkaları da küçük görsünler, önem vermesinler. Sen kültürüne güvenme,
inanma, sevme... başkalarına da sevdirmeye çalışma, uğraşma, sonra milliyetciyim diye ortaya çık, olurmu?
Her milletin kültürü hastır. Her milletin kültürü ,dünya kültürü için bir renk bir taddır. İnsan soyunun ilerlemesinde yardımcıdır. İnsan ileriliğinin, kardeşliğinin temel taşlarından biridir. Milletlerin kendi kültürlerini sevmeleri, korumaları, olgunlaştırmaları, saymaları gerektir. Başka milletlerin de öteki milletlerin kültürlerini sevmeleri, saymaları ve hatta korumaları gerektir. Milletler çağ içindeki tutumları kadar, kültürleriyle sevilirler. Kültürleriyle daha çok sevilirler. Gerisi lafi guzaf efendim, lafi guzaf... 21 .08 .1960 " *Yasar Kemal,Baldaki Tuz,Adam Yayinlari, 1999, s.24.

M.Yilmaz : Dernek olarak sizlerle ilişkilerimizin devamından yanayız. Bu konuda düşüncenizi ögrenebilirmiyiz?

Y.Egritag : Halam "Bahtiyarli Fate'nin" gözyaşlarıyla ıslanmıs Kurmeş köyü ve halkıyla birlikte olmak benim için halamla birlikte olmaktır.Teklifinizi memnuniyetle kabul ediyorum.

M.Yilmaz : Yaşadıklarınızın Köyümüze "Gelin" gelenlerle, köyümüzden başka yerlere "Gelin" gidenlerin aileleriyle tanışmamıza vesile olabileceğine inandığımız için izniniz olursa bu söyleşiyi
internet sitemizde yayınlamak istiyoruz. Bu konuda önerinizi alabilirmiyim?

Y.Egritag : Sayin Başkan,bildiğiniz gibi her insanin iki atasi vardir.(Ana tarafı-Baba tarafı) Bu iki tarafında tanınması, bilinmesi gerektiğine inanıyorum. Aksi takdirde benim gibi 70 yaşına geldiğinde yüreğindeki boşluğu his eder. Kime ait olduğunu hatırlamadığım bir özdeyiş var. "Köklerinden kopanlar gölgeye dönüşür, gölgeler karanlıkta kaybolur." Dileğim yeryüzünde hiç kimsenin karanlıkta kaybolmamasıdır.
Bu söyleşinin yeni dostluklara kapı acması umuduyla internet sitenizde yayınlayabilirsiniz.

M.Yilmaz : Bizimle bu söyleşiyi yaptığınız için sizlere teşekkür ederim.

Y.Egritag : Sayin Baskan yakın ilginize teşekkür eder, Kurmeş köyü halkını saygıyla selamlıyorum.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.