2017'nin Dünyamızda Barış ve Kadeşlik Yılı Olmasını Diliyoruz..
2017'nin Dünyamızda Barış ve Kadeşlik Yılı Olmasını Diliyoruz..
2017 senesinin son bir kaç gününü yaşadığımız şu günlerde tüm insanlığa ve köylülerimize dernek üyelerimize savaşların olmadığı barışın sağlandığı huzurlu bir yıl olmasını temenni ediyoruz, geçmiş yılların bizlerde bıraktığı fragmanlarda da gördüğümüz gibi gelecek yıllar pek umutlu olmasa da insanlık adına kardeşlik adına birlikte yaşama umudu adına iyiyi, güzeli birlikte kardeşçe bir yaşamı hatırlamak ve yaşatmak zorundayız, bu temenni ile 2017 senenizin sağlıklı huzurlu ve sevdiklerinizle mutlu bir yıl olmasını umut ediyor tüm insanlık adınada savaşların son bulacağı barışın konuşulacağı yaşanacağı bir yıl olmasını diliyoruz.
Kurmeş Derneği...Aralık 2016
2015 -2016 Yıllarında Bölgemizdeki gelişmeler
Yeni bir yılı daha geride bırakacağımız şu günlerde, gerek ülkemizde ve gerekse dünyamızda laf edip de geçemeyeceğimiz önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreci hep birlikte yaşadık/yaşıyoruz. Politik, sosyal, ekonomik ve doğa başta olmak üzere insan hayatını her açıdan etkileyen önemli gelişmeleri içeren olaylar dünyamızdaki barışı ve birlikte yaşamı tehdit eder hale getirmiştir.2017 ye gireceğimiz bu günlerde bizleri bekleyen gelişmeler hakkında bir fikir sahibi olmak gerekiyorsa sadece geçmiş iki yıla bakarak 2017 senesinde nelerin bizleri beklediği hakkında da, tam olmasa da, belirgin bir fikre öngörüye sahip olabiliriz. Peki bu geçmiş iki yılda neler yaşadık? Nelerle karşılaştık? Neler bizi bekliyor? Tüm bu soruların cevabı için sizler adına son iki yılda yaşanan önemli gelişmeleri de derledik.
İnsanlık varoluşundan bu yana sürekli ilerleme hayali umudu ve çabası içerisindedir, özellikle, tüm dünyada olmasa da, büyük oranda yaşamı kolaylaştırma adına gerek üretim gerekse ulaşım ve sağlık alanında çok önemli gelişmeler ve kolaylıklar sağlandı fakat tüm bunlara karşılık olarak ayrıca nükleer alanında, silah sanayisi alanında da tüm dünyayı tehdit eden kitle imha silahlarının geliştirilmesine de neden olarak insanlığın ve gezegenimizin geleceği de büyük bir tehlikeye atılmış oluyor.
2014 yılında yaşanan ekonomik krizlerin 2015 yılında başta ABD olmak üzyere bazı AB ülkelerinde kısmi iyileştirmeye veya ilerlemeye yerini bıraksa da Orta Asya ve Afrika ülkelerinde büyüme hızının azalması, bazı ülkelerin ekonomisinin deyim yerindeyse, iflas eder hale gelmesi, küresel ekonomideki bir takım dengesizliklerin meydana gelişi, petrol fiyatlarının düşüşü ve yine Yunanistan'ın yaşadığı "borç krizi" örneğinde olduğu gibi bazı AB ülkelerinin ekonomisinin dibe vurması yine bu dönemlerde başta Suudi Arabistan ve Rusya olmak üzere petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomilerindeki durgunluk veya düşüş bütün bunların yanı sıra tüm dünyadaki silah satışlarının patlaması, belkide çağımızın en yüksek oranına varması, insanlık ve gezegenimizin barışı adına büyük tehlikelere ve endişeli bekleyişlere neden olmaktadır.
Ağırlıklı olarak Ortadoğuda ve özellikle bizim yaşadığımız bölgelerde yaşanan politik gelişmeler 2006 yılında ortaya çıkan ve Irak'ın devrik lideri diktatör Saddam'ın devrilmesi sonrası özellikle Irak'ta yaşanan iktidar boşluklarından faydalanarak hatta Saddam'ın subaylarınında desteğini alarak, Sunni İslam dinini kullalanan Daiş gibi eli kanlı örgütlerin kentleri ele geçirmesi kendileri gibi düşünmeyen ve inanmayanları toplu halde en vahşi yöntemlerle katletmesi kadınları köle pazarları kurarak satması, bölgemizi deyim yerindeyse bir 3. Dünya savaşı alanına çevirdiler.
Suriye kaynaklı göçmen ve sığınmacı akını, Suriye’de yaşanan iç savaş, bu savaşta ülkeler adına “vekâlet” savaşı veren çeşitli dinci gerici gruplar veya çeteler, çevre ülkeleri ve büyük güçlerin kutuplaşması, örneğin; ilk dönemlerde ABD-Suudi Arabistan-Katar-Türkiye-Suriye muhalefeti ile, Rusya-İran-Çin-Lübnan-Suriye Esad Rejimi gibi ülkelerin kutuplaşması ve son gelinen aşamada ise Suriye politikasını belirlemeye çalışan Türkiye'nin de ABD ve AB ile arasında gelişen sorunlar nedeniyle Rusya - İran - Çin işbirliği gelecek yıllarda da en çok konuşulacak sorunlar olarak karşımıza çıkacaktır. TC nin ve AB nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığının getirdiği tedirginlik; Rusya’nın Ukrayna ve Gürcistan’dan sonra Kafkaslar ve Ortadoğu’daki yeni hamlelerinin yarattığı rahatsızlıkla birlikte Daiş çetelerinin Kobane'ye saldırmaları ve bunlara karşı geliştirilen efsanevi Kürt direnişi yaşanılan önemli politik gelişmeler olarak hafızamızda yerini almıştır.
Tüm bunlara ek olarak Kuzey Kore'nin Ocak 2016 yılında Hidrojen Bombası denemesi, ABD - Küba yakınlaşması, Küba'nın efsanevi lideri F.Kastro'nun hayatını yitirmesi gibi bir çok olayda geçen iki yıl içerisinde yaşanmış önemli gelişmelerdi.
Peki Son iki yılda Ülkemizde Neler Yaşandı?
Ülkemizin en önemli gelişmesi olarak ilk akıllarda kalan hiç kuşku yok ki 2012 Newrozuyla başlayan çözüm süreci, C.Başkanlığı seçimleri ve ardında 7 Haziran 2015 genel seçimleriydi. 7 Haziran Genel seçimlerinde seçime parti olarak giren HDP bu dönemde 80 vekil çıkararak büyük bir başarıya imza attı fakat buna karşılık AKP iktidarı bu sonuçlara tahammül edemiyerek süreci içinden çıkılmaz bir hale getirdi ve hükümeti kurma çalışmaları başarısız kılınarak erken seçime gidildi, Kürt toplumunu adeta tehdit ederek, seçimden hemen 13 gün sonra Suruç'ta patlatılan bir canlı bomba ile 33 gencin ölümüne varana kadar yaşatılan acılar,polislerin katledilmesi, bölgede giderek şiddetin tırmandırılması sonrası 7 Haziran seçimleri üzerinde 5 ay gibi kısa bir sürenin ardında erken seçim kararı alınarak yeniden seçime gidilmesi ve Kürt halkının kazanımlarını bu saatten sonra birer birer eritme yok etme ortadan kaldırma politikalarının uygulanmaya başlanması gibi önemli gelişmelerden bahsedebiliriz.
Kürt kentlerinde hendekler öne sürülerek büyük bir yıkıma neden olan AKP aynı zamanda bu kentlerde yaşayan Kürtlerinde göç etmelerine neden olmuştur, burada hendekler kimler tarafından kazılmış neden kazılmış bu bizim sorunumuz değil ancak ortada yıkılan yakılan kentler ve evsiz barksız kalan insanlar vardır bu insanların çektikleri sıkıntılar ve acıları vardır, olayların insani boyutu açısından şunun veya bunun haklı haksız olması çokta önemli değildir sonuç itibarıyla bu halkın sorunları giderek derinleşmekte gelecekleri karamsar bir hal almaktadır. Katledilenlerin canları geri mi geldi? Kentler yıkıldı da yerine yenileri mi yapıldı? Hayır hendekler kazıldı da bir başarı mı elde edildi ? Hayır ama burada savaşan her iki kesimde kendi zaferlerinden dem vuruyorlar oysa yakılan yıkılan yoksulun garibanın evleriydi yanan giden garibanın canıydı, bütün bu gelişmeler hiç kuşku yok ki bölgede yaşayanların hafızasında silinmeyecek 2016 senesi olarak yerini insanlık tarihinde alacaktır..
2015 te Suruç ile başlayan Amed ve Ankara ile devam eden canlı bomba eylemleri 2016 da da can almaya devam etti. Mart 2016 da İstanbul Sultanahmet Meydanında 15 kişi,aynı ayın içinde Ankara'nın merkezi Kızılay'da 37 kişi,İstanbul İstiklal Caddesi'nde aynı ay içinde yine 5 kişi hayatından oldu..Bu süreç içerisinde AKP hükümet değişikliğine giderek dönemin Başbakanı A.Davutoğlu'nun yerine B.Yıldırım atandı. Haziran ayında İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 3 canlı bomba patlatıldı ve 42 kişi hayatını yitirdi bunlardan biride Yukarı Kurmeşli sevgili Ertan An idi. 2016 senesinde birde 15 Temmuz darbe girişimi yapıldı bu darbe başarısızlıkla sonuçlandı ardında ülkede olağanüstü hal uygulamasına geçildi ve sonrasında binlerce memur görevlerinden ya tutklandı ya da uzaklaştırıldı ayrıca devletin Suriyeye yaptığı Frat Kalkanı hamleside bu süreçte başladı ve hala devam etmektedir bu harekatta onlarca asker hayatını yitirdi.
Kürt Kurumları ve Medyası Hedef Alındı
Kasım 2016 'da HDP ve parti yöneticilerine karşı operasyonlar yapıldı , başta HDP Eşbaşkanları S.Demirtaş ile F.Yüksekdağ olmak üzere pek çok vekil parti temsilcisi Belediye Başkanları tutuklandı. Birçok TV kanalı gazete, dergi,internet haber ajansları vs. kapatılarak onlarca basın mensubu da tutuklandı. Sürecin hala devam ettiğini devletin Kürt parti ve kurumlarına yönelik antidemokratik ve keyfi uygulamaların önümüzdeki süreçtede devam edeceğini beklemek mümkündür. Tüm bu uygulamar yapılırken AP, AB -Türkiye ile olan müzakereleri dondurma tasarısını onayladı.
2016 senesi insanlık açısından hiç kuşku yokki tüm dünyada tam bir hicran yarasıydı. Afrikada dinci islamcıların katliamları, Belçika, Fransa ve Almanya'da yapılan saldırılar düşen uçaklar ve ardı arkası kesilmeyen Ortadoğu savaşlarının yarattığı göçmen dalgası ve denizlerin insan cesedleriyle karaya vurması 2017 senesinde de gündemi koruyacağı hatta vekalet savaşları dediğimiz bu durumun devletler arası savaşlara da sahne olabileceği endişesini beraberinde getirmektedir.
Sonuç olarak 2016 senesinin geçmiş yılları aratmayacak umudu gerçekleşmedi tam tersine geçmiş yıllara göre daha kanlı ve çatışmalı bir yıl olarak tarihte yerini aldı, elbetteki tüm bu siyasi gelişmelerin yanı sıra sportif alanda veya bilim-ilim alanında da güzel gelişmeler oldu ama insanların katledildiği yerinden yurdundan edildiği çocuk cesedlerinin umuda kaçarken deniz dalgalarıyla sahillere vurduğu bir dönemde bu gelişmeler pekte insanı teselli etmeye yetmiyor. 2017 senesinin 2016 senesinden çokta farklı geçeceği umudu veya düşüncesi iyi niyet ötesi birşey değildir bölgemizdeki güçlerin sürdürdüğü savaş daha uzun yıllar devam edecek gibi..
Kurmeş Derneği Olarak Savaşı Değil Barışı umut ediyoruz..
İnsanlık açısından barış nefes gibi can gibi bir ihtiyaçtır, barışın yaşanmadığı bir coğrafyada yeni nesillerin yetiştirilmesi hele hele çocukların dünyaya gelirken umutla büyütülmesi olanaksızdır, dünyamızın bir çok kıtasında hele hele yoksul ülkelerinde, çatışmaların sürdüğü Suriye ve Irak'ta, hatta buna yakın zamanda Türkiye'de eklenebilir,bu seneryolar yaşanıyor,hergün binlerce göç ve her an yanıbaşınızda patlamaya hazır bir bomba duruyor böylesi bir durumda hayat elbetteki işkenceli, gelecek ise hep endişeli bir hal alacaktır.
Kurmeş Derneği, bu çatışmalı ortamdan kaynaklıydı ki, 2016 senesinde köyde yapmayı planladığı 9.Kurmeş festivalini iptal etti, can güvenliğinin olmadığı barışın sağlanmadığı hergün bir canlı bombanın patlatıldığı tehditvari bir ortamda festival gibi kalabalık kitlelerin katılacağı organizasyonların yapılmasını doğru bulmadı buradaki tek neden insan hayatının her çalışmadan önde ve önemli olduğu ilkesiydi..
Kurmeş Derneği olarak bölgemizde yaşanan gelişmelere elbetteki kayıtsız kalmadık ve gerektiğinde ihtiyacı olan bazı yerlere insani yardım yaptık etkinliklerimize Almanya'da devam ettik kongremizi yaptık 8.Kurmeş şenliğini gerçekleştirdik önemli gelişmeler karşısında dönem dönem sitemiz veya sosyal medya vasıtasıyla tepkimizi koyduk, tüm bunları yaparken toplumumuzun hassasiyetlerini gözönüne alarak hareket ettik Almanya'da yapılan Dersim Kültür Festivallerine iştirak ettik ve kültürümüzü standımızda en iyi şekilde tanıtmaya çalıştık, Kadın Meclisimiz oluştu ve kuruluşunu ilan etti, çeşitli TV proğramlarına katılarak tanıtımı yapıldı, Kurmeş Derneği olarak önümüzdeki yıllarda bu sene aksayan yönlerimizi de gözönüne alarak daha aktif ve çevre köylerle dayanışma içerisinde çalışmalarımızı yürüteceğiz.
2017 senesinin son bir kaç gününü yaşadığımız şu günlerde tüm insanlığa ve köylülerimize dernek üyelerimize savaşların olmadığı barışın sağlandığı huzurlu bir yıl olmasını temenni ediyoruz, geçmiş yılların bizlerde bıraktığı fragmanlarda da gördüğümüz gibi gelecek yıllar pek umutlu olmasa da insanlık adına kardeşlik adına birlikte yaşama umudu adına iyiyi, güzeli birlikte kardeşçe bir yaşamı hatırlamak ve yaşatmak zorundayız, bu temenni ile 2017 senenizin sağlıklı huzurlu ve sevdiklerinizle mutlu bir yıl olmasını umut ediyor tüm insanlık adınada savaşların son bulacağı barışın konuşulacağı yaşanacağı bir yıl olmasını diliyoruz.
Kurmeş Derneği...Aralık 2016