Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Güler Zere´nin Hayatı Film Oluyor

Hapishanede yakalandığı kanser hastalığının tedavisi engellenerek ilerlemesi sağlanan ve ölümün eşiğindeyken serbest bırakıldıktan sonra hayatını kaybeden Güler Zere için verilen mücadele “Damında Şahan: Güler Zere” belgeseliyle beyazperdeye taşındı.
Avukat Oya Aslan’ın hazırladığı “belgeselin müzikleri ise Grup Yorum’a ait. Filmin gala gösterimi bugün saat 20.00’de Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek.
Türkiye hapishanelerinde iki bini aşkın tutsak çeşitli hastalıklarından yaşamını yitirdi ve onlarcası da ölümü bekliyor. Bu korkunç durum, yaşamını yitiren Güler Zere’nin kurtarılması için verilen mücadeleyle gündeme gelmiş, bu insanlık ayıbı üzerindeki perde bir nebze olsun yırtılmıştı. Cezaevi koşullarında tedavi göremeyeceğini belirten tıbbi raporlara rağmen Zere’nin tahliyesi geciktirilmiş, bu nedenle kolay tedavi edilen bir kanser türü olan damak kanseri onun yaşamını yitirmesine neden olmuştu. 
Güler Zere’nin serbest bırakılması için verilen 121 günlük zorlu mücadeleyi “Damında Şahan: Güler Zere” belgeseliyle hapishanelerin bu kanayan yarasına yeniden dikkat çekiliyor.
KARARLI OLURSAK YIKILMAYACAK DUVAR YOKTUR
Aslan, belgesel çalışmasında Güler Zere’nin serbest bırakılması için verilen mücadeleyi anlattıklarını ancak aynı zamanda hapishanelerdeki diğer hasta tutsakların durumuna da değindiklerini söyledi. Bugün gösterime girecek belgeselde, izleyiciye Güler Zere’yi daha yakından tanıma fırsatı verdiklerini belirten Aslan, şöyle devam etti:
“Ama aynı zamanda belgesel filmimiz F tipi cezaevlerindeki tecridin insan üzerindeki etkisini, bu hapishanelerin nasıl hastalıklara neden olduğunu ve devletin hastalığın iyileşmesi önünde nasıl barikatlar ördüğünü anlatıyor. Bunun dışında Güler’in serbest bırakılması için oluşan kararlı birlikteliğe değinerek, eğer biz birlikte olabilirsek, bütün güçlerimizi birleştirebilirsek, iyi bir kampanya yürütebilirsek, önümüzde yıkılmayacak duvar yoktur, yeter ki duyarlılığı, kararlılığı olan bir mücadele sürdürelim mesajını verdik.” 

Aslan, Zere’nin zamanında tahliye edilmemesi nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirterek, “Ağız kanseri kolay tedavi edilebilen bir kanser türü. Eğer hastane süreci o kadar zor olmasaydı ve onu birkaç ay erken alabilseydik bugün yaşıyor olacaktı. Bilerek geciktirildi” diye konuştu. Aslan, “hasta tutsaklara sahip çıkılması ve yaşatılmaları için mücadele edilmesinin” Zere’nin vasiyeti olduğunu belirterek, bu vasiyeti yerine getirme çabasında olduğunu ifade etti.

Aslan, 2000- 2010 yılı arasında hapishanelerde 2 bine yakın hasta tutsağın hayatını kaybettiğini belirterek Türkiye hapishanelerinde çoğu ağır olmak üzere hala onlarca hasta bulunduğuna dikkat çekti. Aslan, örgütlü olmadıklarından seslerini duyuramadıkları için adli tutukluların durumunun daha kötü olduğunu söyledi.

ANF