Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

SARMAŞIK-Erdoğan Zamur

 Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneğ Diyarbakır valisi  - daha doğrusu AKP'nin Diyarbakır il başkanı- Hüseyin Avni Mutlu Diyarbakır da ki 43 kurum ve kuruluşun ortak olduğu Sarmaşık Derneği, Gıda Bankası projesine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesince aktarılan fonun mahkemeye başvurarak  kesilmesine sebep olmuştur.. Buna gerekçe olarakta kamu yararı olmadığı gibi komik bir gerekçeye dayandırılmıştır. Bu kararı veren mahkemenin neyi gözönüne aldığı aslında anlamak zor değil. Vali istedi mahkeme yasakladı. Son dönemde yaşanan da bu değilmi... Benim üstünde durduğum konu bu değil zaten.

  Sarmaşık, çiçeği ve dalalarıyla çok çabuk büyüyen ve etrafını saran bir çiçektir. Diyarbakır da ki Sarmaşık Derneği adı gibi çok çabuk büyüyen ve etrafını sarmalayan güzel şarmaşığa benziyor. Bu dernek yaptığı açıklamaya göre 2.200 aileye her ay düzenli olarak gıda yardımı yapmaktadır.  Bu yardımlar öyle televizyonlarda reklam amaçlı olarak değil. Ailelere verilen kartlarla gidip istediği eşyayı alabiliyor aile.  Gıda yardımının dışında fakir aile çocuklarına yönelik gerek eğitim gerekse de beceri kursları açmışlardır. Yine kadın ve çocuklarla ilgili olarak çeşitli rojeler hayata geçirmişlerdir. Şimdi burada sorulması gereken soru şu

Diyarbakır valisi niye bu güzel çalışmayı engellemek istiyor?

 

            Bunun birkaç nedeni var, ancak en bariz neden bölgede son dönemde artan Fettullahçı akım Amed de istediği sonucu elde edemedi. İnsanlar onların dümen suyuna gitmedi.  Vali bu çıkışıyla bu Fetullahçı akımın önünü açmak istiyor. Bir diğer neden ise AKP hükümetininin bütün çabalarına rağmen Amed'in asi duruşu devam etmektedir. Baskılara, tehditlere, şantajlara boyun eğmemektedir. Bu duruş hükümeti zıvanadan çıkarmaktadır.  Yaptığı saldırılarda bunun göstergesidir. Burada şu açıkca ortaya çıkıyorki, fakir insanlara yapılan bu yardımlar kesilerek, insanları hükümete muhtaç etmek istiyorlar.

 

            Bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 20 'ye yakın şirketi var.  Bu şirketlerin çoğu borç batağında  ama ne hükümet ne de vali kılını kıpırtadıyor. Ulaşım AŞ'nin metrobüs ihalesinde adeta sokağa savurduğu milyon dolarları ne yargı görüyor ne de vali. Ama Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan ve ciddi oranda kar eden ve yine aynı zamanda yaklaşık 400 insana istihdam olanağı sağlayan DiyarAŞ'nin İçişler Bakanlığınca kapattırılması oynana oyunu daha iyi görmemizi sağlamıştır.

           

            Kürdü güçten düşürme  siyaseti devam etmektedir. Hükümet bir tarafta dini kullanarak Kürtleri pasifize etmeye çalışırken diğer yanda insanların yoksulluklarını kullanarak kendine tabi etmeye çalışıyor. Tabi dilenci konuma sokarak yapıyor. Peki bizler, -yani Kürtler, yurtseverler, devrimciler, gerçek anlamda inançlı insanlarımız, Kürt işverenlerimiz- ne yapmalıyız. Daha önce yardımda bulunan arkadaşlarımız, bir veriyorlardıysa iki vermelidir. Çevremizdeki herkesi bu yardım kampanyasına katmayı kendimize görev olarak görmeliyiz. Herbirimiz bir Sarmaşık çalışanı kadar bu projeye destek sunmalıyız. Öyle bir çalışma olmalı ki dostta düşmanda görmeli bizlerin neler yapacağını.

           

            Son bir çağrımda Diyarbakır İl genel meclisi üyelerine, il özel idaresi bütçesini kullanmak yetkisi  İl genel meclisinin tasarufundadır. Valiliğin bütün önerileri ret edilerek onu çalışamaz duruma getirilmesi gerekiyor. Vali bey belki o zaman kendisi gibi atanmamış, ancak o yöre halkının özgür iradesiyle seçilmiş insanların kararına saygı duymasına vesile olur.

            Sarmaşık Derneğinin Gıda Bankası projesi için hazırlatrtığı afişte  "El Açtımayalım,  El Ele Verelim" diyordu. Şimdi bizlerin el ele verme zamanıdır.

ERDOĞAN ZAMUR

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.