Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

'Cumhuriyet'imiz yıkılır mı?-Ersin Yıldız

Suriye'de bir kız çocuğunun başını kesmişler. Baba, kızının başsız bedenini kucaklamış, ağlamıyor, ağlayacak yürek kalmamış. Çocuğun cellatlarını besliyen benim Cumhuriyetim. Peki benim ülkemde? Lice'de havan mermisi ile param parça olan kızından geri kalanları eteğine topluyor bir anne. ağlamıyor, Türkçe'yi zaten pek bilmezdi, Kürtçe'ye lâl olmuş, bir tek 'barış' diyebiliyor.

Berfo ana 30 yıl boyunca evini boyamaz, kapısını kilitlemez. 12 eylül'ün kayıplarından oğlu Cemil dönerse evini tanısın, kapıda kalmasın diye. İran'da yüzlerce genç yoldaşı gibi bir sabah bir vinçe asılıyor genç Ehsan. O da ağlamadı, tıpkı diğerleri gibi, tıpkı yine bir vinçe asılmak üzere idam sehpasına çıkan Kürt gencinin ailesine seslenerek "negirin, şâ bihon! ji were dibêjim negirin, bê wana bikenin, şâ bon! (ağlamayın, şen olun! size söylüyorum, ağlamayın, inadına arsızca gülün bunlara, şen olun!)" diyen ve gülümsyerek ipi boynuna alan cesareti gibi.

Bu yürekli gençleri asan İran'a gıpta ile bakıyor sevgili 'kardeş'lerim. Atanamayan genç öğretmen kız; nitelikli dolandırıcıkla geçinen devletinden cesaret alan özel dershaneden 300 tl maaş teklifi alınca kendini balkondan atıp intihar ediyor bu cumhuriyette. Roboski'de bombalanan köylüler, ölülerini katır sırtında taşıyor. Ağlamıyorlar, öldürmeye gelen bir askeri araç devrildiğinde can havli ile koşuyorlar genç askerleri kurtarmaya. 19 yaşında Canan, ölüm orucuna giren 22 yaşındaki ablası Zehra'yı yalnız bırakmıyor. 122 kişinin yaşamını yitirdiği ölüm orucu direnişinde ilk yitirilen o oluyor. Aydın ve Şerzan üniversitede vuruluyor, küçük Uğur kapısının önünde. Sivas'ta aydınlar yakılır, Maraş'ta bebeler kazanlarda kaynatılır. Halepçeye kimyasal silah atılır, Zilan'da Van'da ve daha nice nicede köylüler kurşunlara dizilir. 15 bin 'faili meçhul' cinayeti var bu cumhuriyetin. yüzbinlerce sivil öldürdü bu cumhuriyet.

Ermenilerin, Rumların malını mülkünü yağmaladı 'kardeş'lerimiz. Bulgar, Rumen sonra Rus'lar, derken küçücük çocuklar; otellerinde satılıyor bu mülsüman cumhuriyetin. Cevaevlerinde kızlarına tecavüz ediliyor, gençlerine lağım yediriliyor muhafazakar ve haram yemez cumhuriyetimin. Göçük altındaki kardeşlerine milli değerleri hatırlatmak için bayrak ve taş gönderiyor bu cumhuriyet. Kimileri 2 yılda, kimileri mezarda emekli olabiliyor bu cumhuriyetin. Solcu'ları hafiften milli, sağcıları cahil ve küfür dilli bu cumhuriyetin. 90 yaşında ama tam olarak kimin yönettiği, rejiminin ne oldu/ ne olacağı hala tartışma konusu 'yalnız ve güzel' cumhuriyetimin.

Dersim'de soykırım denemesi yaptı bu cumhuriyet, başarılı olsaydı 20 milyon insana uygulamaktan hiç ar etmeyecekti. Kürt'leri; asi oldukları için, Alevileri; gericileştiremediği için, Sünni'leri; gerici oldukları için, Türk'leri; kah solcu oldukları için, kah sendikalı oldukları için, Ermeni'leri; paşa paşa sürgüne gitmek varken Asala'yı kurdukları için, Çerkez'leri; Ethem'i doğrudukları için, Abhaz'ları; sevmemek için bir neden bulamadıkları için, Süryani'leri; müslüman olmadıkları için, Müslümanları; araplara benzedikleri için, Laz'ları; hala ayrı bir dile sahip bir halk olduğunu unutmayan tek tük insanı öldürmedikleri için.......sevmez bu cumhuriyet. Sevmediği herşeyi, herkesi öldürür bu cumhuriyet.

Derler ki, Afganistan, Irak, Katar, Suriye, Mısır derken sonra İran ve sıra Türkiye'ye gelecek. Emperyalistlerin ya da başka deyişle 'kafir'ler er geç bu ülkeyi de bölmenin peşindeler. Derim ki; be andaval kardeşim! Bi aç gözünü seyret; Bu Cumhuriyet; ne Türk olabildi, ne de başka halklara yaşam şansı verdi. Ne müslüman olabildi ne laikliği kurabildi. Ne Cumhuriyet olabildi, ne saltanat kalabildi. Ne bir rejimi var, ne de 'ulusal birliği'. O dediğin ülkeler esasında bu nedenle dağılıyor işte. Bir ülke; kendi anavatanında yaşamaya çalışan halkların, inançların, kültürlerin emekleri ile değil de kanları ile ayakta duracağını zannederse, dışarıdan fiske vurmasına gerek kalmaz...