Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

68 ruhu meydanlarda

 68 devrimci sosyalist gençlik hareketi ruhu, bugün Taksim’de başlayan ve her yere yayılan direnişle bir kez daha kendisini hatırlattı. Sadece hatırlamakla kalınmadı, 68 mücadele ruhu meydanlara taşındı, amaçlar büyütüldü. Tüm mesele bu kararlı duruştan vazgeçmemektir. Hiçbir tehdide boyun eğmeyip, egemenlere pabuç bırakmamaktır. 


Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı ‘Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa’ süreci Türkiye halkları başta olmak üzere Ortadoğu devrimci demokrat hareketlerin içerisinde yoğun bir heyecan ve özgür yaşam istemi uyandırmıştır. Süreç gerillanın Medya Savunma Alanlarına çekilmesiyle Demokratik Siyasetin devreye konulması yönünde büyük bir adım atılmıştır. Ki bugün Taksim’de başlayan ve tüm Türkiye’yi etkisi altına alan devrimci halk hareketini bu süreçten bağımsız ele almak yanlış olacaktır.  

Bazılarının belirttiğinin aksine; bu yaşanan halk hareketlenmesi var olan sürece zarar vermenin ötesinde, sürecin daha iyi bilince çıkarılması ve diğer Türkiyeli hareketler tarafından benimsenilmesi açısından önemli olacaktır. Kürt Özgürlük Mücadelesi ilk çıkışından bu yana sırf Kürtleri ve haklarını esas alan bir yapıya sahip olmayıp, tüm ezilen halkların haklarının elde edilmesini kendisine mücadele gerekçesi gören bir yapıda olması bunu nsomut göstergesidir. Yine Kürt Özgürlük Hareketinin içerisinde farklı halklardan militanların bulunması, özgürlük dağlarında hala mücadele yürütmesi Özgürlük Mücadelesinin enternasyonal mücadele tarzından dolayıdır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Türkiyelileşme çaba ve çalışmaları geçmişten beridir bilinmektedir. Bu sürecin başında en çok üzerinde durduğu noktalardan birinin bu olması var olan duyarlılığı daha belirgin bir şekilde göstermektedir. 
Gezi Parkı eylemsellikleriyle başlayan, Taksim direnişi olarak genişleyen, Ankara Kızılay, İzmir Gündoğdu meydanlarında doruğa ulaşan ve Türkiye’nin birçok yerinde her geçen gün gürleşen direniş ve devrim dalgası müthiş bir coşku yaratmıştır. Bu coşkunluk Kürdistan’ın birçok yerinde eylemsellikle karşılandı. Kürt halkı da var olan direnişe bir destekçiden ziyade içinde bulunduğu direnişin devamı niteliğinde algıladı ve o temelde meydanlara aktı. Öyle görmek durumundadır. Kürtlerin haklı davasında yer alan Türkiyeli devrimcilerin yanında, aynı saflarda yer almak Kürtler için bir onur olmuş, her zaman buna layık olma çabasında olmuştur. 
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın Denizlerin, Mahirlerin ve İbrahimlerin anısına bağlılığın gereği olarak başlattığı Kürt Özgürlük Hareketinin ulaşmış olduğu düzey bunun ürünüdür. Böyle bakmak gerekir. 

Tarihe bir damga
68 devrimci sosyalist gençlik hareketi ruhu, bugün Taksim’de başlayan ve her yere yayılan direnişle bir kez daha kendisini hatırlattı. Sadece hatırlamakla kalınmadı, 68 mücadele ruhu meydanlara taşındı, amaçlar büyütüldü ve emperyalist güçler kıstırıldı. Tüm mesele bu kararlı duruştan vazgeçmemektir. Hiçbir tehdide boyun eğmeyip, egemenlere  pabuç bırakmamaktır. 
Tarih bugünleri onurluca hatırlayacaktır. Nasıl ki Fransa’da başlayan devrimci gençlik hareketi tüm dünyada devrim havası yaşattıysa ve hala anılıp o mücadele tarzı benimseniyorsa, Taksim Direnişi de bir tarihe damgasını vuracaktır. Hatırlayın, 68 Fransa gençlik hareketini hatırlayın. Birkaç üniversite eylemiyle başlayan, liseli öğrencilere sıçrayan ve sonrasında işçi, emekçi, köylü gençlerle doruğa ulaşan devrimci gençlik dalgasını hatırlayın. Nasıl tüm dünyayı etkisi altına aldığını, hükümetleri devirdiğini, iktidarları değişime zorladığını hatırlayın…
Hatırlayın, 68 gençlik hareketinin Türkiye’deki etkilerini hatırlayın. Denizleri, Mahirleri, Sinanları, İbrahimleri hatırlayın. Devrimci gençliğin kararlı duruşuyla 6. Filo’yu denize döküşünü hatırlayın. Meydanların kızıl bayrakla dalgalandığı, sosyalizm ve devrim sloganlarının yeri göğü inlettiği zamanları hatırlayın…
Hatırlayın ve bugünümüzle karşılaştırın. O gün dünya genelinde emperyalist güçlerin kendi iktidarını yaygınlaştırma arayış ve çabasını bugün yine kendisini Ortadoğu topraklarına dayattığını görüyoruz. ‘Arap Baharı’ adı altında cehenneme döndürülen halkların yaşamı bugün Suriye’de yaşanan olaylarla zirvesini yaşamaktadır. Halkların kendi inisiyatifleriyle egemenler karşısında başlattıkları mücadele bugün egemenlerin çıkar savaşlarının döndüğü bir hal almıştır. 
Emperyalist güçler o gün Küba ve Vietnam’a şahsında halkların bağımsızlık mücadelelerine karşı savaşmakla gündemdeyken, bugün Ortadoğu topraklarındaki halk hareketlerinin özgür yaşam arayışına müdahalede bulunmaktadır. 

Bu bir öfke patlamasıdır
O gün tüm dünyada emperyalist güçler karşısında devrimci bloklar, sosyalist hareketler meydanlara çıkıyordu, bugün Ortadoğu topraklarının temel dinamiği olan Kürtler ve Özgürlük Hareketi devrimci, demokrat halk hareketlerini bir araya getirmekte, ortak mücadele alanlarında egemenlere karşı mücadele yöntemleri geliştirmektedir. 
O gün gençlik devrimci halk hareketine öncülük ediyordu, bugün gençlik her yönüyle kendisini devrime ve özgür yaşama adamış halde mücadeleyi gürleştiriyor.
Bugün Türkiye geneline yayılan Taksim Direnişi bunun en somut göstergesidir. Bunu görmek gerekir. Bugün Taksim’de yaşanan 68 devrimci gençlik hareketinin eylemsellikleriyle çok benzer. Taksim eylemselliklerinde üniversite öğrencileriyle başlayan süreç, liselilere ve işçi emekçi gençlere ulaşarak tüm Türkiyeli halkları etkisi altına almıştır. Şimdi gelişen halk direnişi sadece Taksim meydanıyla sınırlı kalmayıp, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tüm Türkiye ve Kürdistan şehirlerine yayılmış durumdadır. 
Hükümet varolan kararlılığı görmek yerine hakaretlerde bulunurken, eylemciler isyan ateşini her an daha da gürleştirmektedir. Bir an olsun tereddüt etmeden, geri adım atmadan, her türlü bedeli göze alarak polis barikatlarını yıkmakta, gaz bombalarına, TOMA’lara, polislerin silahlarından çıkan mermilere, polis copuna, panzerlere, tüm tehditlere ve özel savaş propagandalarına karşı durmaksızın mücadeleyi büyütmekte, isyan ateşini yükseltmektedir. 
Herkesin şunu çok iyi anlaması gerekir; bu bir öfke patlamasıdır. Bu, devrimci sosyalist halk hareketinin yeniden emperyalist güçler karşısında mücadele alanlarını doldurma mücadelesidir. Süreç artık Taksim’deki ağaçların kesilip kesilmemesinin ötesine geçmiştir. Ki sağlam ve kararlı duruşuyla Taksim’de zafer elde etmiştir.

Hatırlayın
Bu yaşanan; emperyalist güçlerin tarih boyunca devrimci sosyalist güçleri parçalama, yok etme yaklaşımına karşılık, ortak paydada buluşulabileceğinin, birlik olunduğunda, halkların ortak birlikteliğinde nelerin yapılabileceğini gösteren en güzel örnektir. Bu olaylar; padişahlığa soyunan bir başbakanın istediği her şeyi yapamayacağını, karşısında halkın onurlu direnişini göreceğini, halkın gücünü hafife almaması gerektiğini gösteren en doğal mesajdır.
Olayı daraltan, amaçları küçülten yaklaşımlardan sakınmak ve gelişebilecek propagandalara kanmamak gerekir. İstanbul merkezli başlayan, tüm Türkiye ve Kürdistan şehirlerine yayılan bu halk hareketinin her an daha da geliştirilmesi ve genelleştirilmesi çabasının yükseltilmesi gerekir. 
Amaçları büyük olanın kendisi de büyük olur. Yine amaçta netlik sağlamış bir hareket bunu başarıya ulaştırma yönünde gerekli yol ve yöntemi bulur. ‘Her yer Taksim, her yer Direniş’ sloganını netliğe kavuşturup yaygınlaştırmak gerek. İktidarın kendinde direten, padişahlık ve diktatörlük istemlerine karşılık demokratik siyaset alanlarını genişletme mücadelesi daha da genişletilmelidir.
Hatırlayın, 68’leri, Denizleri, Mahirleri, İbrahimleri hatırlayın. Hatırlayın, yaşanılan mücadeleyi, verilen bedelleri, oluşturulan değerleri hatırlayın. Hatırlayın, hatırladıkça ve hatırlanılanlar yaşamsallaştırıldıkça anlam kazanır. Unutmak ihanettir deyip mücadele alanlarını 68’lerin mücadele kararlılığıyla doldurma zamanıdır. 
DENİZ GEM(Ö.Politika)