Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

G-20 ülkeleri zirvesi Türkiye’de

G-20 ülkeleri zirvesi Türkiye’de

Ehmed Pelda-16.11.2015.Pazartesi

g20-zirvesi-bodrumbaşladı ve devam ediyor. İlkin dünyanın en görgüsüz, şatafata tapan, petrol parasıyla caka atan, çürük beyinli adamı geldi. Suudi kralı birkaç gün için binlerce personel, onlarca araba, uçaklar ve özel eşyalarıyla hava alanına inip helikopterle lüks otellere yerleşti.Aynı zamanda katil olan bu cahil, İslam dinini afyon gibi yedirip, para eşliğindeörgütler kurdurup insanlığın başına bela etmekte en önde yer alan zındıktır.İslam’ın bütün değerlerini ranta çevirip hac ibadetini metalaştıran, Mekke ve Medine’yi lüks ve yüksek binalarla dolduran kompleksli bu şahsın insanlık namına bir katkısı yoktur. Açlık, kaos, eğitim ihtiyacı için ne ülkesinde ne islam aleminde ne de yeryüzünde zerre bir katkısı yoktur. Olanlarda bir takım entrikalar ve oyunlar içindir.

Hemen yanıbaşında ona heveslenen, diktatörlük hayalleriyle yatıp kalkan, bu görgüsüzün lüksüne, şatafatına bakıp ağzından salyalar akan ev sahibi var. Zaten onun gönderdiği paralarla ekonomisini krizler dalgasından kurtaran dilenci, yaptığı sarayla sahte yüzünü gösteriyor. Sadece anladığı bina dikmek ve bunu da kalkınma olarak sunmak. Bilim, teknoloji, düşünsel alandaki bütün gelişmeler dibe vurmuş durumda. Ülkesinde her gün onlarca insan çeşitli nedenlerle ölüyor, öldürülüyor. Ama bir yerlerine basılmış gibi ciyak ciyak bağırarak, tehdit ederek her şeyi çözeceğini sanıyor. Hayattaki tek ve gerçek terfii katil olması. Ne İslama, ne insana, ne halkına zerre bir katkısı olmamıştır.

Tabii ki bu ikisinin de beyni efendilerinin elinde ki o da teşrif etti. Süper ülkenin süper başkanı güya. Demokrasiyi adres gösteriyor. Ama verdiği navigasyonla halkları savaş cehennemine sürüklüyor. Ajanlarıyla, silahlarıyla, akıl hocalarıyla, yarattığı teknolojisiyle, ürettiği kültürüyle sadece ve sadece kaos üretiyor. Dünyamızda yaşanan bütün zulümlerin, zorbalıkların, deyyuslukların üretim merkezinin başkanı, şimdi yanına almış bu diktatörleri ve insanlık namına yaşanan sorunlara sözde çözüm üretecek.

Dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkesi, insan haklarından yoksun, adaletten uzak, her türlü rüşvetin, zorbalığın merkezi, ekonomide liberal, siyasette komünist söyleminin uyduruk ülkesi, teknoloji de kopyacı, hırsız ve yaratıcılıktan uzak taklitçi de masada yer alıyor. Süper başkan dünya barışını konuşacaklarmış.Hemen yanıbaşında kağıtüzerinde en güzel yasalara sahip olmakla övünen, kültürel, tarihsel, dinsel çeşitliliği zenginlik olarak sunan, aslında insanları açlıktan ölen, din savaşları, etnik çatışmaların kan çanağında boğulan hind ülkesinin lideri birkaç mütevazi söylemle durumu kurtaracağını sanıyor.Bir de her şeye paranın kıçından bakan, demokrasiye bile fiyat biçen, insan dramlarını, mülteci akınlarını ranta çevirip en ucuzundan nasıl hizmetçi yapabileceğinin hesabıyla kafa yoran yaşlı kıta Avrupa’ya ne demeli. Bir zamanlar devrimci tarihinin “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” şiarıyla demokrasiye beşiklik eden bu ülkelerin düştüğü durum içler acısı. Bir yandan Amerika’nın yedeğine düşmüş, bir taraftan rakip olmaya başlamış kopyacı, hırsız Çin’e karşı komplekse girmiş, bir yandan savaş bölgelerinden gelen mültecileri, genç ve dinamik nüfus olmasından dolayı ucuz köleler olarak benimseyip işgücü ve rekabet piyasasında ucuza kurtarmayı hedeflerken onların inançlarına, yaşam tarzlarına da binlerce entrika ile set koymaya çalışmaktadır.

Tabii hepsi bütün yaptıklarından dolayı suçludurlar. Çaresizdirler. Katildirler. En önemlisi de ruhen fakirdirler. "Allah, demokrasi, barış” söylemleri bu yalancıların elinde bir sakız olmuş. Gerçekte herbiri devasa katiller ordusunu yönetmekte, entrikalar çeviren, komplolar yapan, her türlü karanlık işleri çeviren istihbarat örgütleriyle insanların doğal yaşamlarına müdahale etmektedirler.İnsanlığımızın kurtuluşu dinler savaşında, uluslar kavgasında, doğal kaynakların paylaşım mücadelesinde değil. Bu elebaşıların ve sistemlerinin yıkılmasıyla mümkündür.

Ögür Gündem Gazetesinden alınmıştır..