KISADAN HİSE!.. ALANADIR..Hasan Aslan
.jpg)
Uzun bir aradan sonra güzel sözcüklerle, güzellik anlatan cümlelerle sohbet etmek güzel olur, ancak gittigin, gördüğün yer Dersim olunca cümleler öyle olmuyor. Şimdi şöyle bir cümle yazsam : Seyit Rızan'ın heykelinin yanında yüzünü Munzura dönüp bakınca Munzurun o çılgınca akış sesini duyarsın, doğrumu? hayır doğru degil, tabiki duyamıyorsun! Yani güzel cümleler kurulamıyor.
Dersim her yönüyle kuşatma altında. Seçimler gelir seçimlerden dolayı kuşatmaya alınır. Seçim biter başka kuşatmaya alınır. Yani Dersimi kuşatmaya almak için sebep o kadar çok bulunuyor ki Dersimlilerin sebep yaratmalarına gerek yok.
Ben, bu yıl değişiklik olsun diyerek değil, ama gidişim öyle oldu. Bahar, çiçekleriyle beni karşıladı. Yirmidört yıllık aradan sonra baharı Dersimde kutladım.O dağları kucaklayan sarı çiçeklerle kucaklaştım onların o bahar kokan sarı nefesleriyle nefesimi karıştırdım derin derin içime çektim. Arıların o incecik bacaklarına yapışan bal harcını bazen elimle yokladım bazen gözlerimle o bal harcının sarı renginin yansımasını yaşadım. Çocukluğumu bıraktığım yerleri(Vaskuvan)Akçapınar,(Yemişlidere)Devdireş ve suların yuttuğu köyümümün(Paşa Mezrası) üstünde yüzen Feribota binip gezdim. Bir değişimdi yaşadım. Öyle cav cavlı eglenceye gelen ve o Festival bitince bir daha görünmeyen kalabalığa karışmadım. Seçmenlerle seçimin bildiğim kadarıyla sohbetini ettim, taraf oldum tarafsızlığın, ezilmişliğin... İyi bir dostumuz milletvekili olamamıştı ancak kaybetmemiştik kaybeden yıllardır kendisine sosyalistligi yükleyen ve o yükün altında yıkılıp kalanlardır bence. Hala aşiretcilikle sosyalistlik yapan hala kafa kol ilişkisiyle devrim yapacam diyen kafalardır yenilenler. Barajlar gelip Dersimin boğazını sıkarken onlar hala cıkar çatışmalarının kurbanı oluyorlarsa başkaca da diyecegim yok.
O güzelim gözlemelerden yemek için gitmek istersin ya, o Munzurun etegine yama gibi yapışıp duran çaybahçlerine, ve aşağıya doğru bakarken bir uçurum yüksekliğinde atlayan çocukları görürdün ve ürperti içine girerdi korkardın.... Korkma artık yüksekliğiyle o uçurumu andıran mavi köprü, suyu öpüyor alçalarak barajın korkusunda. Yani o da boyun eğmiş...
Gidenler iyi bilirler, Seyit Rıza'nın heykelini görenler dikkat etmişmidir bilmem, ama ben dikkat ettim de sırtını Munzura dönmüş vaziyette. Munzur, o çılgın akışından vaz geçince Seyitte ona sırtını dönmüş vaziyette, belkide olması gerekende bu olmalı diye düşünüyorum. Ya siz ....
Hasan ASLAN
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Hasan'dan Bir kac hatira:
