Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Göz Merceği

Bazı toplum bilimcileri ve  psikologlar göz merceğinin bakışında insanları sosyal davranışlarına göre üç guruba ayırırlar.

Aşağıya bakan göz mercekleri

Direk bakan göz mercekleri

Yukarıya bakan göz mercekleri

Göz merceğinin bakışını insan içindeki genetik yapılarına bağlamaktalar.

Eşit imkan ve olanaklara sahip toplumlarda, insanın gelecekte nasıl bir sosyal yapı içersinde yer alacağını kesin olmamak kaydı ile ön tahminlerde bulunurlar.

Göz merceğinin bakışını bir açı ölçeği ile ölçmekteler.

Aşağıya bakan göz 0 ile 45 derece

Doğru bakan göz 45 ile 90 derece

Yukarıya bakan göz 90 ile 180 derece

Aşağıya bakan göz merceği:

Aşağıya bakan göz mercegi toplum içersinde en sefil, beceriksiz, derece çok aşağılarda ise kısmen özürlü, kendi insiyatiflerinden daha ziyade başkalarının sözü ile hareket eden, eşit imkan ve olanaklar olmasına rağmen, öğrenme ve kavrama kabiliyetleri zayıf bir insan grubu olduğu kanatındalar. Bu gruba dahil olanlar toplumun farklı kesimlerinden geldikleri, zengin veya fakir bir aile bireyi olabilirler. Bu guruba dahil olanlar, kendilerine güvenleri az, kısmen kompleksli, küçük sorunlar karşısında çaresizlik içine girip bunalım geçirirler. Başkalarına zarar vermezler, kötü alışkanlıklara meyilli değiler, alışa gelmiş monoton yaşam sürdürürler ve eline ne geçti ise onunla yetinirler.

Göz derecesi 45 den aşağıya düştükçe, özürlülük durumu ona göre yükselmektedir.

Medeni toplumlarda bu gruba dahil olan bazı insanlar, yasalarla koruma altına alınırlar.

Direk bakan göz merceği:

Eşit imkan ve olanakların olduğu bir toplumun en ideal insanları bunlardır. Bilinçli, becerikli, yönetici, insiyatifli, sosyal ve kültürel gelişmeye eğilimli, özenti içersine girmeyen, bilinçli bir yaşam sürdüren, kendilerinden emin, toplum içersinde demokrasi, adalet, eşitliği ve tabiat dengesini savunan bir insan gurubu olduğu idda edilir.

Sahip oldukları üstün yetenek ve marifetlerine rağmen, toplum içersinde yönetici roldan daha ziyade, muhalefeti oluştururlar. Bu guruba dahil bir azınlık, sahip olduğu beceri ve yeteneklerinden, toplumun en zayıf noktalarından yaralanıp, genelin çıkar ve menfaatlerinden daha ziyade, küçük bir azınlığın çıkar ve menfaatları doğrultusunda etkinlikler içersine girebileceği tehlikesininde var olabileceğini tahmin etmekteler.

Yukarıya bakan göz merceği:

Toplum içersinde olumsuz bir kanadı oluştururlar.

Bu göz özelliğine sahip olanlar genellikle, bencil, menfaatcı, kötü alışkanlıklara eğilimli, zefkine düşkün, toplumda öne çıkmak isteyen, eğitim ve kültür seviyelerinin geliştirilmesine az önem veren, gösteriş ve şekilsel yapıya özenen, moda ve giyimi yakından takip eden, maddiyatı ön plana alan, para ile kendisini topluma kabullendirmeye çalışan, lüzümsüz ve gereksiz harcamalara eğilimli, başkalarına özenen bir insan gurubu olduğu iddia edilir. Ekonomik, medyatik,  sosyal ve kültürel alanlardaki üretim bu insan gurubunu kendisine esas almaktalar. Çünkü bunlar, en fazla tüketimi yapan, gelenek ve kültürel yozlaşmaya en eğilimli insanlardır. Eğitim bakımından cahil değillerdir. Genel bir eğitim kültürüne sahip olmalarına rağmen, bir çoğu kendilerini yazılı olarak ifade edecek bir yapıya sahip değiller. Yenilikten yana olmalarına rağmen, toplum içersinde yenilikçi  girişimler içersinde olmadığı gözlenilmektedir.

Kısa bir değerlendirme yapılırsa,  toplumda üç tıp insan şeklinin varlığında bahs ediliyor. Bakış açılarının içersinde yer alan yüzlerce tip insanların varlığı mevcuttur. Burda insanların sınıf yapılarına bakılmıyor. Aynı ailede farklı göz merceği bakışına sahip  insanların olabileceği ve bunların dünya ya bakışlarıda farklı olabileceği idda edilmektedir.

Dost, arkadaşlık, aile kurmada aynı göz bakış yapısına sahip insanların birbirleri ile daha iyi uyum içerisinde olabileceği tahmin edilmektedir.

İnsanların resimlerindeki göz merceğinin bakış şekline bakılarak, insan hakında belli bir ön yargının çıkarılacağı söylenmesine rağmen, çekimde göz ile kamaranın aynı seviyede olması gerekmektedir.

Kendim böyle düşünmeme rağmen, bu analizi sizlere sunmak istedim.

Sevgilerimle. 15.10.2008