Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Depresyon ve kadınlar

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, saplantı, panik, titizlik bozuklukları ile depresyonun kadınlarda daha sık görüldüğünü belirterek, ''Kadınların biyolojik yapılarının dışında toplumsal baskıya daha çok maruz kalmalarından dolayı depresyona yatkınlıkları daha yüksek'' dedi.İstanbul- Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı günü nedeniyle yaptığı açıklamada, ruhsal sorunların tüm dünyada sık görüldüğünü belirterek, ''Kişilerin yüzde 25'i yaşamlarının bir döneminde ruhsal hastalıklardan etkilenmektedir'' dedi.

Ruhsal bozukluklar içerisinde en çok görülen hastalığın depresyon olduğuna dikkati çeken Kaya, son yıllarda birinci basamak sağlık kuruluşlarındaki psikiyatri bölümüne yapılan başvurularda bu rahatsızlıkla ilgili şikayetlerin ilk sırada yer aldığını söyledi.

Kaya, Dünya Sağlık Örgütü'nce (DSÖ) yapılan bir çalışmada, depresyonun tüm dünyada hızla yayılan bir hastalık olacağının, özellikle kadınlarda ve gençlerde görülme sıklığının artacağının öngörüldüğünü belirterek, ''Depresyon 2020'de, küresel anlamda yaşanan şiddet, terör, savaş, işkence, stresli yaşam, yoksulluk, yalnızlaşma, kürsele ısınmaya bağlı gelecek kaygısı, toplumsal ve doğal felaketlerin görülmesi gibi nedenlerle dünyada kalp hastalıklarından sonra ikinci en yaygın hastalık olacak'' diye konuştu.

Türkiye'de ruhsal bozuklukların yaygınlığına ilişkin yapılan çalışmaların yeterli olmadığını belirten Kaya, ''Genel olarak bakıldığında ülkemizde yüzde 20 civarında depresyon yaygınlığı görülmektedir. Bu oranın yüzde 5-10'u tedavi gerektirecek düzeydedir'' dedi.

Kaya, Türkiye'de 15-55 yaş arasındaki en yaygın hastalıklar içinde depresyonun, enfeksiyon, mide, tansiyon ve eklem hastalıklarından sonra 5. sırada yer aldığını bildirdi.

Kaygı, saplantı, panik, titizlik bozuklukları ile depresyonun kadınlarda daha sık görüldüğünü anlatan Kaya, ''Kadınların biyolojik yapılarının dışında toplumsal baskıya daha çok maruz kalmalarından dolayı depresyona yatkınlıkları daha yüksek'' dedi.

Kaya, kadınların dünyanın her yerinde erkeklere göre daha dezavantajlı olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

''Kadınlar gelişmiş toplumlarda dahi konuşmaları desteklenmeyen, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören, ev içinde ya da toplumda daha fazla ihmale ve şiddete uğrayan kişiler olduğu için çok fazla ruhsal sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor.


Bunun yanı sıra erkekler, sorunları çok fazla dile getirmiyor, yardım almakta geç kalıyor, ancak sorun baş edilemez bir noktaya geldiğinde yardım istiyor. Kadınlar ise çok daha fazla yardım alıyorlar.''


Ruhsal sorunların kadınlarda daha çok 25-49 yaş arasında görüldüğünü ifade eden Kaya, 40 yaşından sonra depresyon yaygınlığının arttığını söyledi.