‘Anne diye bağırınca elini tuttum’
Roboski’de kaza yapan askerlerin yardımına koşan katliam mağduru Roboskililer, o anı anlattı. Katliamda oğlunu kaybeden Emine Ürek, ‘Yerde yatan asker bana bakıp ‘anne’ diye bağırınca koştum, elini tuttum. Ölmemesi için dua ettim” dedi. Medya ve bazı çevrelerin bu yardım eline şaşmasına da Emine Ürek şu yanıtı verdi: “Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman bizim yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği” dedi.
Anne diye bağırınca elini tuttum’
Şirnex’in (Şırnak) Qilaban ilçesine bağlı Roboski köyü girişinde askerleri taşıyan minibüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 1’i köy korucusu olmak üzere 10 asker yaşamını yitirdi. Kaza yapan askerlere ilk yardım ise 8 ay önce TSK’ye ait savaş uçaklarıyla katledilen 34 yurttaşın yakınlarından geldi. Uçuruma yuvarlanan minibüste bulunan yaralı askerlerin kurtarılması için seferber olan Roboskili aileler, 4 asker ve bir çocuğu kurtardı.
‘Onlar yardımımıza gelmediler, ama...’
Çarpıcı karelerin olduğu kazanın yaşandığı yere giden Roboski Katliamı’nda yaşamını yitiren Yüksel Ürek’in annesi Emine Ürek, “Bizler o askerleri yerde kanlar içinde gördüğümüzde yüreğimiz yandı. Bizim çocuklarımızın cenazeleri gözümüzün önüne geldi. Çok sayıda asker yaşamını yitirdi. Oğlum için canım nasıl yandıysa o askerler için de aynı şekilde yüreğim yandı. Bir asker ‘annem beni kurtar’ diye bağırdı. Ben onun elini tuttum ve sıktım. Başını dizime koydum millet gelene kadar kurtulması için dua ettim. O asker yaralı şekilde kurtuldu sanırım. Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman bizim yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizim ki anne yüreği” dedi.
‘Aynı çabayı gösterdik’
Roboski Katliamı’nda yaşamını yitiren Adem Ant’ın ablası Narin Ant ise, kazayı duyar duymaz olay yerine koştuklarını söyleyerek, “Araba devrilmişti ve sadece şoför bizim köydendi. 20’yi aşkın kişiydi. Köylülerimiz 34 şehidimizi kurtardığında gösterdiği direnç ve çabayı kazada askerleri kurtarmak için de aynı şekilde gösterdiler. Bizler artık ölüleri üst üste dizmeye alışmışız. Ordada çok sayıda asker yaşamını yitirmişti. Hepsini aldık sivil araçlarla tabura, revire götürdük” diye kaydetti.
Kazada ölen bir askerin bombardımanda katledilen kardeşi Adem’e benzer şekilde yaralar aldığını ve bu yaralar sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Ant, “Bir asker benim kardeşim gibi kolundan yaralanmıştı. Burnundan kan akmıştı. Olay esnasında çevrede bekleyen askerler şoka girmiş gibiydi. Bizler ölen ve yaralı askerlerle uğraşırken, bir asker bize doğru geldi ve çırpınışlarımıza rağmen ‘burada ne yapıyorsunuz, gidin buradan. Bizim acımız bize yeter’ diyorlardı. Bizim acımız sizin acınız diye bir şey var mı?” diye sordu.
‘Aynı acıyı tekrar yaşadık’
Roboski Katliamı’nda birçok yakınını kaybeden Ahmet Encü ise, tüm yakınlarını kaybeden köylülerle birlikte askerleri araçtan çıkarma çabasına girdiğini belirterek, “Olay yerinden araçlarımızla yaralı olanları taburdaki revire kaldırdık. Askerler olaydan yaklaşık bir saat sonra geldi. Biz tüm yaralı veya ölü olanları kendi kardeşimiz gibi kurtardık ve aynı acıyı tekrardan yaşadık. Yüreğimiz yandı” diye konuştu.
Roboskililer nöbetlerini bitirdi
Roboski’de 4 gün boyunca adalet nöbeti tutan katliam mağduru aileler, eylemlerine son verdi. Aileler adına açıklama yapan Ferhat Encü, Ramazan Bayramı süresince Roboski şehitliğinde adalet ve barış nöbeti tuttuklarını belirtti. Encü, barışa ve güvenli bir ortama ne kadar ihtiyaçlarının olduğunu vurguladıklarını ifade ederek, “Yakınlarımızın katledildiği tarihten itibaren her fırsatta, bu ülkede herkesin eşit değerlendirildiği, insanın merkeze konduğu, adaletin, barışın ve huzurun egemen olduğu bir ortamın sağlanması gerekliliğinden bahsettik. Yaşadığımız acıların Kürt kimliğimizden bağımsız olmadığını, bu nedenle hemen her gün insanların ölmesine neden olan bu meselenin acil ve barışçıl bir biçimde, siyasi zeminde çözülmesi gerekiyor” diye ifade etti. Encü, şöyle devam etti: “Yaralılarımız katır sırtlarında ölüme terkedilmişlerdi. Üstelik bütün bunlar olurken, askeri helikopterler üzerimizden geçiyordu. Bize yaşatılan onca büyük acıya rağmen hiçbir zaman intikam yemini etmedik. Çünkü bizim bütün çabamız kimliklerinden bağımsız, insanlığı yüceltmek yönünde olmuştur” dedi.
Jihat Akça - Cengiz Oğlağı / Şirnex - Diha