Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

KADINLARIN BARIŞTAKİ ROLÜ ÖNEMLİ

 BDP Kadın Meclisi öncülüğünde yapılan ve 26 ülkeden kadınların katıldığı Sosyalist Enternasyonal Kadın Toplantısı, İstanbul’da başladı. Toplantıda, barışın Kürt kadınları tarafından sağlanacağı belirtildi


KADINLARIN BARIŞTAKİ ROLÜ ÖNEMLİ

Kadınların diyalog vasıtasıyla çatışmaları durdurması, barışın sağlanması konusunda çok önemli roller oynayabileceğine dikkat çeken Sosyalist Enternasyonal Kadınlar (SIW) Başkanı Pia Locatelli; “Kürt sorununda barış ve diyaloğun Kürt kadınlarının desteğiyle sağlanacağına inanıyoruz” diye konuştu.

ULUSLARARASI DESTEK BEKLİYORUZ

Kürt kadınlarının 3 temel taleplerinin olduğunu ve uluslararası destek beklediklerini söyleyen BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da şöyle konuştu: “Operasyonların durması, tutukluların bırakılması, tecride son verilmesi, karşılıklı ateşkes, diyalog ve müzakere konusunda sizlerden güçlü bir çağrı bekliyoruz.”

Barış Kürt kadınlarıyla gelişecek

BDP Kadın Meclisi’nin öncülüğünde Sosyalist Enternasyonal Kadınlar İstanbul Bölge Toplantısı “Kadınlar, sorunları diyalog ve tartışma yoluyla çözüyor” başlığıyla Taksim Hill Otel’de 4 kıta ve 26 ülkeden kadınların katılımıyla yapılıyor. Toplantıda ilk konuşmayı Sosyalist Enternasyonal Kadınlar (SIW) Başkanı Pia Locatelli insan hakları, kadın hakları, Kürt halkının hakları konusunda Türkiye’nin kritik bir dönemeçte olduğunu, bu konuda endişeli olduklarını ifade etti.

Kadınların diyalog vasıtasıyla çatışmaları durdurması, önlenmesi ve barışın idame edilmesi konusunda çok önemli roller oynayabileceğini ifade eden Pia, güvenlik ve barış konusunda kadınların katılımının çok düşük olduğunu dile getirdi. Pia, kadınların sürecin dışında bırakılmasının istikrarlı bir ortamın yaratılmamasında belirleyici olduğunu söyledi. Pia, “Barış ve diyaloğun Kürt kadınlarının desteğiyle çözüleceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Uluslararası dayanışma ihtiyacı

Daha sonra konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak “Kadın sorunu evrensel bir sorun, kadın mücadelesi evrensel bir mücadeledir. Türkiye’de bir yandan yasaların değişmesi için mücadele ederken, diğer yandan da toplumsal mücadele yürütmeye çalışıyorduk” dedi.

AKP yöneticilerinin ve bizzat Başbakan’ın sözlerinin şiddeti artırdığına işaret eden Gültan, son olarak sezeryen ve kürtaj konusunda yapılan tartışmaların, bu kaygıları artırdığını söyledi. Darbe rejiminin getirdiği ve kadınların siyasete katılmasını engelleyen yasalara değinen Gültan, “Mücadelemizde uluslararası kadın dayanışmasına ihtiyacımız var. Bu toplantının da kız kardeşlik dayanışmasına temel olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Güçlü bir çağrı bekliyoruz

Kürtler’in 3 ana talebinin olduğunu vurgulayan Gültan, “Biz kadınlar şimdiye kadar bu talepler için çok sayıda eylem yaptık. Eylemlerimiz, bundan sonra da devam edecek. Son 30 yıldır PKK tarafından yürütülen bir silahlı mücadele süreci var. Artık bu savaş sona ersin ve diyalog yöntemiyle çözelim. Birçok ülkede bu yöntemi denediler ve başarılı oldular. BDP Kadın Meclisi olarak bu konuda tüm kadınlardan destek ve dayanışma bekliyoruz” diye belirtti. Gözaltı ve tutuklama furyasına da değinen Gültan, “500’ü aşkın kadın bu mücadele için, şu anda tutuklu. Bir yıldan beridir, PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulanıyor. Operasyonların durması, tutukluların bırakılması, tecride son verilmesi, karşılıklı ateşkes ve diyalog ve müzakere konusunda sizlerden güçlü bir çağrı bekliyoruz” dedi.

 

BDP’den çözüm önerileri

Toplantının sonuç bildirgesinde kadınların diyalog ve müzakere süreçlerinde yeterince yer almadığına ve barış süreci boyunca verdikleri mücadelede baskı, zulüm ve tutuklamalara maruz kaldıklarına dikkat çekildi. Bildirgede, “Tarih boyunca Kürtler, kültürel ayrımcılık, asimilasyon ve şiddet içeren baskılara maruz kaldı. Kürt halkı kendi kimliğini, kültürünü yaşama hakkı istiyor. Bizler Kürt kadınlarını destekliyoruz ve Kürt sorununun barışçıl demokratik şekilde çözülmesi için Kürt kadınlarının sürece dahil edilmesini istiyoruz” çağrısı yapıldı.

BDP Kadın Meclisi ise toplantı komitesine sunduğu bildirgede şu talepleri sundu:

  • Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılarak, özgürlüğünü sağlayacak gerekli uluslararası çağrıların yapılması,
  • Roboski Katliamı’nın sorumlularının açığa çıkarılması, sorumluların Kürt halkından özür dilemesi için uluslararası gerekli girişimlerin yapılması,
  • KCK gerekçesi ile tutuklanan yaklaşık 500’ü kadın 8000’e yakın siyasetçimizin ve insan hakları aktivistlerinin derhal serbest bırakılması için uluslararası çağrıların yapılması,
  • Hasta tutukluların, kadın tutukluların ve genel olarak Türkiye cezaevlerinde kalan tüm tutukluların sağlık ve yaşam koşullarının insan hakları çerçevesinde düzenlenmesi için gerekli uluslar arası girişimlerin başlatılması,
  • Türkiye hükümetinin tüm kadınlar açısından endişe yaratan “Kürtaj Yasağı” ile ilgili yasal sürecin başlatılmasına yönelik tüm söylemlerin bir an evvel geri çekilmesi için uluslararası çağrıların yapılması, Türkiye kadın örgütlerinin eylemlerine destek verilmesi.


Bu bizim hikayemiz

  • İran’dan Gulayi Şerafi: Devleti olmayan bir ulus olduğumuz için Kürt kadınlarının sorunları çok politize olmuştur. Artık değerlendirmelerin dışına çıkıp eylem yapmalıyız.
  • Bosna Hersek’ten Nermin Tutsunaviç: Büyük bir savaş yaşadık. Kadınlar orada hiç göze çarpmadı. Bu savaşlar sözde ulus ve din adına yapıldı. Kadınlar karar alıcı konumda değildi savaşta. Ama savaştan sonra mücadelemizi sürdürdük.
  • Batı Sahara’dan gelen delege: 50 yıldır Fas işgalinde yaşıyoruz. 7 yaşından beri sığınma vakfında yaşıyorum. Güvenlik sorunları başta olmak üzere ekonomik sorunlar da var. Teşkilat kadınları bizleri de ziyaret etsin.
  • Camerun’dan Chantal Kambiwa: Elele verirsek dağları yerinden oynatırız. Kadınlar barışın temel gücü. Bunun arayışında olan Kürt kadınlarına destek verilmeli.
  • Mali’den Zita Winna: Kadınların özerkliklerine kavuşması için büyük çabalar sarfettik. Üst üste krizler yaşayan ülkemizden göç etmek zorunda kaldık.
  • Moritanya’dan Nana Mutahna: Ülkemiz 20 yıldır askerle yönetiliyor. Kadınlar ihtilafların çözümünde önemli bir rol oynayacak. Kürt kadınlarının yanındayız.
  • Şili, Paraguay ve Latin bölgesinden Mige Lina: Coğrafyalarında zorluk yaşadık. Özellikle kürtaj konusunda. Şimdi devlet iktidarına siz erkekler bizim bedenlerimiz üzerinde hak sahibi olamazsınız diyoruz.

 

Barış için birleşmeliyiz

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Nazan Üstündağ, “Türkiye’de kadına yönelik bir devlet terörü var. Tutuklamalar, gözaltında taciz ve tecavüzlerle birlikte kadınların çeşitli şekillerde yerlerinden edilmeleri, neo liberal projeler çerçevesinde, kadın gerilla bedenlerine yapılan saldırılar var. Bunlar devletin kadını doğrudan hedef aldığı saldırılardır” dedi.

Kürt kadınlarının çoğunluğunun, yoksulluk sınırlarının altında yaşadığını belirten Nazan, “Kürt kadınları gündelik hayatta, dünyada şiddetle başa çıkma, çatışmalı ortamda çözüm üretme, sevdiklerini koruma, destekleme konusunda en fazla deneyim biriktirmiş milletlerden biridir. Burada hem BDP’li hem de CHP’li arkadaşlarımız var. Dünyanın bir çok yerinde kadınlar sorunun çözümünde rol oynadı. Türkiye’de de bu yapabilmeli.” dedi.

Güçlerimizi birleştirmeliyiz

İran Demokratik Kürdistan Partisi (PDKİ) İran Kürdistan Demokratik Kadınlar Birliği Üyesi ve İsveç Parlamentosu milletvekili Parwanah Heydarî de, İran’da kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin bir sunum yaptı. ““Ulusal haklarımız tanınmadan, İran gibi bir yerde, asla özgürlükçü ve demokratik bir toplum oluşturamayacağız. Güçlerimizi birleştirerek, hayatı anlamlandırabiliriz.” diye kaydetti.



Söyleyecek sözümüz var

  • Barış İçin Kadın Girişimi’nden Gülsüm Ağaoğlu: Barış için mücadele eden kadınlarız. Söyleyecek sözümüz var ve bunun için mücadele ediyoruz.
  • BDP Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan: Kadınların devleti yoktur. Varolan devletlerin siyasetinin içinde de kadınlar yoktur. Onun için kadınlar olarak farklı bir sistem yaratmalıyız
  • Barış İçin Öcalan’a Özgürlük Platformu’ndan Zübeyde Teker: Bu savaş şiddetle devam etmektedir. Sayın Öcalan Kürt halkının önderidir. Sayın Öcalan hakikat ile aşkın özgürlüğe yürüdüğü yoldur. Derhal serbest bırakılmalı ve müzakereler başlamalıdır.
  • Kardelen Kadın Kurumu’ndan Mukaddes Alataş: Her gün şehirlerimize bir cenaze geliyor ve bu inanılmaz bir acı. BDP ve DÖKH sosyalist bir anlayışla çalışıyor. Bizimle yoldaşlık ilişkisi geliştirmenizi istiyoruz.
  • CHP’den Ulun Havva Kayı: Parasız eğitim hakkı için çalışan anneler, depremde çocuklarını kaybeden anneler, depremden sonra çocukların yanmasına seyirci kalan devlet var karşımızda. Kadının sosyal haklarına sahip çıkmak bizim için önemlidir.
  • kaynak-Özgür Gündem